The relationship between anthropogenic greenhouse gas emissions and climate change is at the center of discussions on mitigating climate change. The share of carbon dioxide emissions derived from fossil fuels in total greenhouse gas emissions shows that it is not possible to evaluate climate change policies in isolation from energy policies. Although there is a consensus on controlling carbon dioxide emissions from fossil fuels and developing carbon neutral energy sources, social, economic and demographic differences between countries make it difficult to transfer the consensus in the scientific field to the political field. The distinction made between developed and developing countries in terms of emission reduction commitments based on “the principle of common but differentiated responsibilities and respective capabilities” in the United Nations Framework Convention on Climate Change signed in 1992 is an important factor in the disagreement in the political arena. This study aims to reveal in what ways the direction of travel and how much the situation of the countries that are members of the G20 has changed between 1990 and 2017, based on per capita income and fossil fuel carbon dioxide emission criteria. For this purpose, using the k-means clustering analysis method, similarities and differences of the member countries have been examined in terms of the mentioned criteria. Although the increase in the total emissions of developing countries is remarkable, when emissions per capita are considered, it can be seen that the difference between developed and developing countries continues to a large extent.
Climate change Carbon dioxide emissions Cluster analysis K-means cluster analysis
İnsan kaynaklı sera gazı emisyonları ile iklim değişikliği arasındaki ilişki, iklim değişikliğinin azaltılmasına ilişkin tartışmaların merkezinde yer almaktadır. Fosil yakıt kaynaklı karbondioksit emisyonlarının toplam sera gazı emisyonları içindeki payı, iklim değişikliği politikalarının enerji politikalarından ayrı değerlendirilmesinin mümkün olmadığını göstermektedir. Fosil yakıt kaynaklı karbondioksit emisyonlarının kontrol altına alınması ve karbon nötr enerji kaynaklarının geliştirilmesi konusunda bir uzlaşma bulunmasına rağmen, ülkeler arasındaki sosyal, ekonomik ve demografik farklar, bilimsel alandaki uzlaşmanın politik alana taşınmasını zorlaştırmaktadır. 1992 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde yer alan “ortak ancak farklılaştırılmış sorumluluklar ve güçler ilkesi”ne dayalı olarak emisyon azaltım taahhütleri konusunda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında yapılan ayrım, politik alandaki ayrışmanın önemli bir nedenidir. Bu çalışmanın amacı; 1990-2017 yılları arasında G20 üyelerinin durumlarındaki değişimin, kişi başına milli gelir ve fosil yakıt kaynaklı karbondioksit emisyon ölçütlerine dayalı olarak analizidir. Bu amaçla k-ortalama kümeleme analizi yöntemi kullanılarak sözü edilen ölçütler açısından üye ülkelerin benzerlik ve farklılıkları incelenmiştir. Gelişmekte olan ülkelerin toplam emisyonlarındaki yükselme dikkat çekici olsa da kişi başına emisyonlar dikkate alındığında, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki farkın büyük ölçüde devam ettiği görülmektedir.
İklim değişikliği Karbondioksit emisyonları Kümeleme analizi K-ortalama kümeleme analizi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 6 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |