The movement of rivavel (Ihya) or renewal (Islah) has often been seen in Islamic history. It is known as the mujaddid hadith constitute the basis of the structure of this idea. The rhetoric of “return to the sources, abandoning the innovations (bidah)” has expressed by many schools of thought. All these efforts can be evaluated as the “self-renewal” in the context of the internal structure of Islam. In the history of the movement of rivavel, also, external influences have been seen. The period of these activities were concentrated in 19th and 20th centuries. In this period, the technical development of the Western, the claiming the Islam, as a religion, caused it, using this idea, as a tool the colonization of Islamic lands, Muslim scholars have been mobilized for the resurrection. In this regard, Afghani and Abduh who their names are very important in the Islamic revival movements again need to examine. Their ideas have influenced the Muslims societies in many aspects. Although interaction between Salafiyah and them, it is difficult to say there is a direct impact on the Salafiyah. In fact, Salafi movements have prevented true understanding of them. The revival movements should not limited specific names and limited area but also it must take into account the actors who lived in the Ottoman Empire
İslam toplumlarında ıslah/ihya faaliyetleri İslam tarihte sıklıkla görülmüştür. müceddid hadisi olarak bilinen rivayetler bu düşünce yapısını beslemiştir. “Kaynaklara dönüş, bidatleri terk” şeklindeki söylemler birçok düşünce ekolü tarafından ifade edilmiştir. Tüm bu ihya çabalarını İslam’ın içyapısı bağlamında “kendini yenileme” olarak değerlendirmek mümkündür. Bunun yanı sıra harici etkiler nedeniyle de ihya faaliyetleri olmuştur. Bu faaliyetlerin yoğunlaştığı dönem 19. ve 20. yüzyıllardır. Bu dönemlerde Batı’nın teknikte ilerlemesi, din olarak İslam’ın buna neden olduğunun ileri sürülmesi, bu düşünceleri İslam topraklarını sömürgeleştirme aracı olarak kullanması Müslüman âlimleri yeniden diriliş için harekete zorlamıştır. Bu konuda adları İslami ihya hareketleri ile özdeşleşen Afgani ve Abduh’u ayrıca değerlendirmek gerekir. Onların düşünceleri birçok noktada Müslüman toplumları etkilemiştir. Selefi akımlarla onlar arasında bir etkileşim olsa da doğrudan bir katkının olduğunu söylemek zordur. Hatta denebilir ki, selefi akımlar Afgani ve Abduh’un doğru anlaşılmasını engellemişlerdir. İhya hareketlerini sadece Afgani-Abduh isimleri ya da sadece Günümüz Ortadoğu alanı ile sınırlandırarak araştırmamak lazımdır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2016 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |
_____________________________________ ISSN 1309-5803 e-Makâlât Mezhep Araştırmaları Dergisi _______________________________