In this article, the importance of the sufi order of Naqshbandiyya/Mujaddadiyyah on the basis sect in the Ottoman Empire has been examined. The Naqshbandiyya continued with the center of Mujaddidiyyah after Imām Rabbānī. He gained recognition as “Mujaddid-i alf-i thānī” (renewer of the second millennium) in the world of Islam. Many scholars and statesmen participated in the conversations of Muhammad Murād Bukhārī, who was the first caliph of the Mujaddadiyyah in the Ottoman Empire. In addition, the renewal movement of Imam Rabbani spread to many cities of the Ottoman Empire, especially Istanbul, by other sheikhs besides Murād Bukhārī.
In order to show the contribution of the Mujaddadiyyah sheikhs and caliph to the formation of the Ottoman views in the context of sects first of all, Rabbānī’s views on the Ahl as-Sunnah sect are included in the article. Among the scholars who were members of the Mujaddadiyyah in the Ottoman Empire, Sheikh Mehmed Emin Tokādī, Ebû Sa‘īd Hādimī, Mustafā Wahyī Efendi, Mavlānā Khālid al-Baghdādī and Ahmad Ḍiyā al-Dīn al-Gumushkhānawī came to the fore. For this reason, in our study it has been tried to reveal the effect of Mujaddadiyyah on the understanding of the Ottoman Ahl al-Sunnah by giving more place to their views.
Ottoman Empire Ahl as-Sunnah Sufism Naqshbandiyya Mujaddidiyyah
Bu makalede Osmanlı’da Nakşibendiyye/Müceddidiyye tarikatı ve Ehl-i sünnet hassasiyeti ekseninde Osmanlı’nın mezhep anlayışı incelenmiş olup çalışmamız esnasında araştırma ve yayın etiğine uyulmuştur. Nakşibendiyye şeyhleri, baştan itibaren Ehl-i sünnet’in esaslarını tarikatın ilk şartlarından kabul etmişlerdir. “Müceddid-i elf-i sânî” olarak genel kabul gören İmâm-ı Rabbânî’nin de bu esasları güçlü bir şekilde vurgulaması, sonraki Nakşibendîlere ilham kaynağı olmuştur. Müceddidiyye’nin ilk halifesi olan Muhammed Murad Buhârî’nin sohbetlerine pek çok âlim ve devlet adamı katılması, Osmanlı’da Müceddidiyye’ye baştan itibaren büyük bir ilginin olduğunu göstermektedir.
Müceddidiyye şeyh ve âlimlerin Osmanlı’nın mezhep anlayışına yaptığı katkının gösterilmesi için araştırmamızın baş tarafında İmâm-ı Rabbânî’nin Ehl-i sünnet mezhebi hakkındaki görüşlerine yer verilmiştir. Osmanlı’da Müceddidiyye şeyh ve âlimleri genel manada önceki Nakşibendiyye’nin mezhep anlayışını devam ettirmiş olup bu çalışmada onların Ehl-i sünnet’e bağlılığın gerekliliğine dair ifadelerine ve bu konuya sürekli gündemde tutarak ona büyük önem atfettiklerine dair örneklere yer verilmiştir. Bu anlamda Osmanlı’da Müceddidî âlimler arasından Şeyh Mehmed Emin Tokadî, Ebû Saîd Hâdimî, Mustafa Vahyî Efendi, Hâlid-i Bağdâdî ve Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî’nin ön plana çıktığı görülmüştür. Bu sebeple makalemizde söz konusu âlimlerin görüşleri esas alınarak Osmanlı’nın Ehl-i sünnet konusundaki hassasiyetinde Müceddidiyye’nin etkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Osmanlı Devleti Ehl-i sünnet Tarikat Nakşibendiyye Müceddidiyye Ottoman Empire Ahl as-Sunnah Sufism Naqshbandiyya Mujaddidiyyah
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 26 Temmuz 2022 |
Kabul Tarihi | 25 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 15 Sayı: 2 |
_____________________________________ ISSN 1309-5803 e-Makâlât Mezhep Araştırmaları Dergisi _______________________________