Giriş ve Amaç: Dünya genelinde %1 prevalans ile görülen bir antite olan çölyak hastalığı, farklı yaşlarda ve farklı klinikler ile prezente olabilen bir hastalıktır. Tanı için klinik, serolojik ve histolojik özelliklerin korelasyonu önem arz eder. Bu çalışmanın amacı; çölyak hastalığı düşünülen olguların, serolojik, endoskopik ve histopatolojik bulgularını karşılaştırarak tanıya katkılarını belirlerken aynı zamanda tanı karmaşasına neden olabilecek parametreleri de vurgulamaktır. Gereç ve Yöntem: 01.01.2015 ve 31.12.2019 tarihleri arasında iki farklı üniversite hastanesinde çölyak hastalığı ön tanısı ile endoskopi yapılarak biyopsileri alınmış çocukluk çağında ve erişkin, toplam 204 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Bu hastaların klinik, serolojik, endoskopik ve histopatolojik bulguları retrospektif olarak karşılaştırılarak aralarındaki ilişki değerlendirilmiştir. Bulgular: Olguların 130’u (%63.7) 18 yaşın altında iken 74’ü (%36.3) 18 yaş ve üzeriydi. Çocukluk çağı dönemine ait ortalama yaş 8.6 iken (standart sapma 4.3), erişkinde ortalama yaş 43.5 (standart sapma 15.0) idi. Hastaların hastaneye en sık başvuru nedeni karın ağrısı iken (n=60, %29.4), en sık görülen endoskopik bulgu “tarak sırtı görünümü” idi. Histopatolojik değerlendirme sonucu Marsh 2 ve üzeri şeklinde skorlanan 163 olgu (%79.9) çölyak hastalığını desteklemekte iken, Marsh 1 şeklinde skorlanan 41 olgu (%20.1) ise çölyak hastalığı yanı sıra ayırıcı tanıya birçok hastalığın girebileceği bir grubu temsil etmekteydi. Olguların büyük çoğunluğu serolojik olarak pozitif iken (n=125, %82.8), 26 olguda (%17.2) ise seroloji negatifti. Sonuç: Çalışmamızda elde ettiğimiz tüm verilerin birbirleri ile ilişkisi değerlendirilmiş ve patoloji raporlarında Marsh 2 ve Marsh 3 şeklinde skorlanan hastaların endoskopik bulgularının olma olasılığının Marsh 1 şeklinde skorlanan hastalara göre anlamlı oranda fazla olduğunu gördük. Tanıda altın standart olduğunu düşündüğümüz histopatolojik değerlendirme sonucunda Marsh 1 şeklinde skorlanan olgularda görülen bulguların nonspesifik bulgular olduğunun vurgulanmasının klinisyene daha doğru bir mesaj vereceğini düşünmekteyiz.
Background and Aims: Celiac disease, an entity with a prevalence of 1% worldwide, is an immune disease that can be identified at various ages and in different clinics. The correlation of serological, endoscopic, and histological characteristics is critical for diagnosis. The purpose of this study is to compare the serological, endoscopic, and histopathological findings in order to determine their contribution to the diagnosis and to emphasize the parameters that may cause diagnostic uncertainty. Materials and Methods: Between January 1, 2015, and December 31, 2019, a total of 204 pediatric and adult patients, who have undergone endoscopy with a pre-diagnosis of celiac disease, were included in the study. Retrospectively, the serological, endoscopic, and histopathological findings of these patients were compared, and their relationship was evaluated. Results: While 130 (63.7%) of the cases were under 18 years of age, 74 (36.3%) of them were over 18 years of age. While the mean childhood age was 8.6 (standard deviation 4.3), the mean adult age was 43.5 (standard deviation 15.0). While the most common cause for hospital admission was abdominal pain (n=60, 29.4%), the most common endoscopic finding was “comb tooth appearance.” While 163 (79.9%) cases scored as Marsh 2 and above as a result of histopathological evaluation supported celiac disease, 41 (20.1%) cases scored as Marsh 1 represented a group in which many diseases could be included in the differential diagnosis in addition to celiac disease. While the majority of the cases were serologically positive (n=125, 82.8%), serology was negative in 26 (17.2%) cases. Conclusion: The relationship between all the data we collected in our study was analyzed, and we found that the probability of endoscopic findings in patients rated as Marsh 2 and Marsh 3 in the pathology reports was significantly higher than in patients rated as Marsh 1. We agree that emphasizing the findings in cases scored as Marsh 1 as a result of the histopathological assessment, which we believe to be the gold standard of diagnosis, as nonspecific, will give a more accurate message to the clinician.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |