Sürdürülebilirlik, özellikle gelişmekte olan piyasalarda gittikçe yapısal bir zorunluluğa dönüşürken bankacılık sektörünün sürdürülebilir kalkınmadaki rolü giderek daha kritik hale gelmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de aktif büyüklüğü açısından en yüksek yedi banka kullanılarak COVID-19 krizi yılı (2020) ve takip eden toparlanma dönemi (2022) için bankaların sürdürülebilirlik performansı yenilikçi bir yöntemle değerlendirilmiştir. Uluslararası standartlarla (GRI, UNGC, UNEP FI) uyumlu 75 kriter ve 7 boyutu içeren veriler bankaların sürdürülebilirlik raporlarından içerik analizi yoluyla elde edilmiştir. Elde edilen veriler üç objektif ağırlıklandırma yöntemi (MEREC, CILOS, CCSD) ile birlikte iki ÇKKV tekniği (WASPAS ve ARAS) kullanarak analiz edilmiştir. Bulgular, ticari bankaların kamu bankalarına kıyasla daha yüksek performans gösterdiğini ortaya koymaktadır. Ticari bankaların güçlü yönetişim yapıları, daha yüksek şeffaflık düzeyi ve ticari bankalarda yatırımcı baskısının daha fazla olması bunun başlıca nedenleri olarak gösterilebilir. Pandemi döneminde bankaların çalışan sağlığı ve KOBİ desteği gibi kısa vadeli direnç önlemlerine öncelik verdiğini, toparlanma sürecinde ise yeşil finansman, dijital dönüşüm ve inovasyon gibi uzun vadeli stratejilere odaklandığı söylenebilir. Kamu bankalarının her iki dönemde de görece düşük performans sergilemesi, bu konuda belli başlı politika müdahaleleri gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma, gelişmekte olan piyasalardaki sürdürülebilirlik çalışmalarındaki önemli bir boşluğu doldurmakta olup politika yapıcılar, yatırımcılar ile finansal kurumlar için sistemik bozulmalar ve uzun vadeli stratejik dönüşüm süreci açısından pratik bir kıyaslama aracı sunmaktadır.
As sustainability becomes an ever-larger structural imperative, particularly in emerging markets, banking's contribution to sustainable development is becoming more important. Sustainability performance of banks during the COVID-19 pandemic year (2020) and recovery period (2022) is analyzed by an innovative approach based on seven large-sized Turkish banks. Data based on 75 criteria and 7 dimensions consistent with international standards (GRI, UNGC, UNEP FI) were collected from banks' sustainability reports through content analysis. The data are analyzed by applying three goal-programming objective methods (MEREC, CILOS, CCSD) and two CRM (Compromise Ranking Methods) methods (WASPAS and ARAS). The outcome shows that commercial banks perform better than state-owned banks. The primary explanations for this are commercial banks' effective governance frameworks, improved transparency, and investor pressures. Banks gave priority to measures such as SME support and employee health for resilience in the pandemic period, and to measures such as green finance, transformation, and innovation for the recovery period. The poor performance of state-owned banks during these periods indicates that policy-specific interventions are urgently needed. This article fills an important gap in sustainability literature for emerging markets and offers a handy benchmark for policymakers, investors, and banking institutions regarding systemic distortions and long-term strategic overhaul.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Finans |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 16 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 26 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 2 |