Öz
En önemli ve hayati insan faaliyetlerden biri olarak tarım, küresel, yerel ve çevresel sorunlara karşı oldukça savunmasızdır. Bu kırılganlık COVID-19 pandemisinin ilk aşamalarında da görülmüştür. Bu bağlamda, söz konusu durumların tarımsal ürünlerin talep ve fiyatlama dinamikleri üzerinde önemli etkilerinin olduğu söylenebilmektedir. Yine de tarımsal faaliyetlerin temel amacı, mahsul verimi ve üretimini iyileştirmek olduğu ifade edilebilir. Türkiye'nin hızla değişen koşullarla başa çıkabilmesi için, 11. Kalkınma Planının da ana hedeflerinden biri olarak belirtilen veriye dayalı tarımsal bilgi sistemlerini geliştirmeye devam etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla doğru üretim miktarı tahmini, kritik bir görev olarak öne çıkmaktadır. Bu doğrultuda, 1990-2019 dönemi için meteorolojik parametreler, tarım ilacı kullanımı ve rekolteye dayalı veri setlerini kullanarak, Türkiye'deki dokuz ana mahsulün üretim miktarı tahmininde makine öğrenmesi yöntemlerinin geçerliliğinin değerlendirilmesi, bu çalışmanın temel amacı olarak ifade edilebilir. Eğitim aşamasından sonra tüm modellerle üretim miktarı tahmini yapılmış, elde edilen sonuçlar gerçek değerlerle karşılaştırılmıştır. Sonuçlara göre Karar Ağacı Regresyon (KAR) ve Rastgele Orman Regresyon (ROR) yöntemleriyle, bilhassa buğday, arpa ve mısır için başarılı tahminler alınmış, Destek Vektör Regresyon (DVR) yönteminin ise tutarsız tahminler verdiği görülmüştür.