Gelişmekte olan hayvancılık sektörü için hayvansal üretimin artırılması çok önemlidir. Hayvan başına düşen
verimi artırmak ve yüksek verimli ırkların devamlılığını sağlamak ülke hayvancılığı için gerekli unsurların başında yer
almaktadır. Yüksek verimli damızlık hayvanların seçimi, damızlık sürülerin yüksek genetik özelliklerini yavrulara
aktarması, sürünün daha verimli hale gelmesine, böylelikle de ülke hayvancılığının ve işletmelerin gelişmesine
yardımcı olmaktadır. Dünyada, hayvancılık sektörü gelişmiş hemen her ülkenin kendine ait bir yavru (döl) kontrolü
(progeny test) programı olduğu görülmektedir. Gelişmiş ülkeler, kendi koşullarında ıslah etmek istediği özellikler
bakımından en yüksek verimi sağlayabilecek boğaları seçerek sürülerinin verimini artırmaktadır. Bu süreçte Türkiye'de
de Progeny Test çalışmaları 1989 yılında İtalya ile ortak bir çalışma kapsamında başlatılmış ve ilk adım atılmıştır. İlerleyen
yıllarda ise bu çalışmanın devamı kapsamında yeni bir proje başlatılmış ve bu projede de yedinci döngü
tamamlanmıştır. Gelişmekte olan hayvancılık sektöründe, Türkiye'nin ihtiyacı olan yüksek verimli sürülerin elde
edilmesinin, bu tür projelerin hayata geçirilmesiyle mümkün olduğu belirlenmiştir. Amaçlanan yüksek verimli sürülerin,
ülke şartlarına uygun bir ıslah programı çerçevesinde üretilen hayvanlardan oluştuğu taktirde istenilen hedefe
ulaşılacağı unutulmamalıdır. Özet olarak, her ülke ıslah stratejisini kendi ekonomik koşulları doğrultusunda planlamalıdır.
Increasing the livestock production is critical for the developing livestock industry. It is necessary to
enhance the efficiency per animal and to ensure the progression of highly efficient breeds for national breeding.
Selection of highly efficient animals for breeding and transferring the high genetic traits to their offsprings make herds
become more efficient both at enterprises and national livestock levels. Across the globe, all the countries with
developed husbandry sector have their own progeny testing programmes. Developed countries increase the
productivity of their herds by choosing sires that can provide the highest productivity for the traits they want to improve
at their local conditions. In this process, progeny testing studies in Turkey has been initiated under a joint study with
Italy in 1989, and the first step has been taken. In the following years, subsequent project as part of this study was
initiated and seventh cycle has been completed in this project. In developing livestock industry, it would be possible to
achieve these objectives by increasing these kinds of projects towards obtaining highly efficient herds required by
Turkey. One should bear in mind that highly efficient herds aimed would only be achievable in an appropriate breeding
program that could best fit with the conditions of the country. In summary, the breeding strategies of each country have
to be planned in accordance with their own economic conditions.
Bölüm | Derlemeler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2017 |
Kabul Tarihi | 1 Kasım 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 11 Sayı: 3 |
https://dergipark.org.tr/tr/download/journal-file/20610
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.