Geleneksel lüks moda markaları, az sayıda olan, yüksek fiyatlı, zor ulaşılan, yüksek kaliteli hammaddelerin kullanıldığı iyi bir zanaatkârlık örneği teşkil eden, ürünle birlikte markanın geleneğini taşıyan ve kullanıcısına saygınlık kazandıran markalar olarak kabul edilmektedir. Günümüzde giderek hızlanan moda döngüsüne uyum sağlamaya çalışan lüks moda markaları, geleneksel lüksün temel niteliklerini taşımaktan uzaklaşmaktadır. Bu markalar, pazardaki eşsiz konumlarını korumak üzere, geleneksel lüks modanın sanatla olan bağından yararlanmakta ve sanatla konumlandırma stratejileri benimsemektedir. Bu çalışma, sanatla konumlandırma stratejisini ve lüks moda markalarının bu doğrultuda hayata geçirdiği pratikleri keşifsel vaka analizi yöntemiyle değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Araştırma amacı doğrultusunda, lüks moda endüstrisinin lideri konumundaki Louis Vuitton’un sanat pratikleri analiz edilmiştir. Markanın sanatla ilgili seçili faaliyetlerini konu alan önceki çalışmalardan farklı olarak, bu çalışmada sanat, markanın konumlandırıldığı temel değer olarak ele alınmış ve sanatla ilişkili pratiklerin yanı sıra markanın temel bileşenlerinin de dâhil olduğu kapsamlı bir analiz gerçekleştirilmiştir. Analizde, Louis Vuitton’un geleneksel lüks moda ve sanatın birlikte anıldığı kuruluş döneminde sahip olduğu değerlerini koruduğu ve bunları markanın hikâyesi aracılığıyla ilettiği görülmüştür. Sanat vakfı ve yürütmekte olduğu sanat hayırseverliği faaliyetleri, markanın, uluslararası sanat ve kültür topluluğunun önde gelen bir üyesi olmasını sağlamıştır. Louis Vuitton’un analizde sunulan ve sanatla konumlandırma konusunda çağdaşlarına ilham veren diğer öncü sanat pratiklerini hedef kitlesiyle iletişim kurmak üzere kullanmayı alışkanlık haline getiren bir marka olduğu görülmüştür.
Traditional luxury fashion brands are considered as brands that serves goods which are few in number, with high prices, hard to reach, present an example of craftsmanship using high quality raw materials and carry the tradition of the brand along with the product and bring prestige to its users. Today, luxury fashion brands trying to adapt to the increasingly accelerating fashion cycle are moving away from carrying the basic characteristics of traditional luxury. In order to maintain their unique positions in the market, these brands take advantage of traditional luxury fashion's connection with art and adopt art positioning strategies. This study aims to evaluate the art positioning strategy and the practices implemented by luxury fashion brands through an exploratory case analysis method. For the purpose of the research, the art practices of Louis Vuitton, the leader of the luxury fashion industry, were analyzed. Unlike previous studies that focused on selected art related activities of the brand, in this study, art was considered as the core value on which the brand was positioned and a comprehensive analysis was carried out, including the basic components of the brand as well as art-related practices. In the analysis, it was seen that Louis Vuitton preserved the values it had during its founding period, when traditional luxury fashion and art were associated together, and conveyed them through the brand's story. The art foundation and philanthropic activities have enabled the brand to become a leading member of the international arts and cultural community. It has been seen through the analyses that Louis Vuitton is a brand that has made a habit of using the pioneering art practices which inspire its contemporaries in positioning with art, to communicate with its target audience.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Pazarlama İletişimi, Ürün ve Marka Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
ERCİYES AKADEMİ | 2021 | erciyesakademi@erciyes.edu.tr Bu eser Creative Commons Atıf-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.