Açık kaynak kodlu ve Linux tabanlı bir mobil işletim sistemi olan Android, son raporlara göre dünyada en çok kullanılan mobil işletim sistemidir. Bu popülarite ve açık kaynak kodlu yapı sonucunda Android, kötücül saldırıların ve saldırganların hedefi haline gelmiştir. Cisco 2014 güvenlik raporuna göre mobil kötücül yazılımların %99'u Android işletim sistemini hedef almaktadır. Android uygulamaları genellikle resmi uygulama marketi olan Play Store'dan temin edilmektedir. Play Store, çeşitli geliştiriciler tarafından yüklenen uygulamaları güvenlik taramasına tabi tutmadan yayınlamaktadır. Bunun yanı sıra kullanıcı bir uygulamayı yükleme girişiminde bulunduğu zaman Android, bu uygulamalar yüklenirken kullanıcılara uygulamanın talep ettiği izinleri sunmakta ve sonrasındaki tüm sorumluluğu kullanıcıya bırakmaktadır. Yapılan çalışmalarda Android kullanıcıların büyük bir çoğunluğunun bu izinlerden habersiz olduğu veya bu izinlerin ne tür etkilerinin olduğunu bilmediği ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple, uygulamaların kötücül bir içerik içerip içermediğine dair bir güvenlik taraması yapılmasına ve kullanıcıların bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak üzere literatürde çeşitli yaklaşımlar ve yöntemler yer almaktadır. Bu çalışmada literatürdeki çeşitli Android kötücül yazılım tespit/koruma sistemleri statik, dinamik ve imza tabanlı analiz yaklaşımları ile kriptolu veri iletişimi ile koruma olmak üzere dört başlık altında incelenmiştir. Kullanılan yöntemlerin manifest incelemesi, API çağrı izlemesi, imza veritabanı, güvenli veri alışverişi ve makine öğrenmesi özellikleri karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.
Android kötücül yazılım tespiti akıllı telefon mobil güvenlik mobil uygulama güvenliği
Açık kaAccording to recent reports, Android, an open source and Linux based operating system, is the most used mobile operating system in all over the world. Due to this popularity and being an open source software, Android has become the main target of malwares and malware developers. Cisco Security Report 2014 highlights that Android is the target of 99% of all mobile malwares. Android applications are commonly installed through the official application market – Play Store. Play Store publishes applications uploaded by different developers without putting a security test. Additionally, when a user attempts to install an application, Android displays the permissions that it demands to users and then shifts all responsibility on them. Most studies indicate that majority of Android users are not aware of these permissions or they do not understand consequences of these permissions. Hence, it is needed to analyze applications to highlight whether they contain malicious content or not and to inform users about it. In order to demand this necessity, there are various approaches and methods in the literature. In this study, four approaches; static analysis, dynamic analysis, signature based analysis and data encryption on different Android malware detection/protection systems are investigated, and their feature comparisons based on manifest files, API call tracing, signature database and machine learning are presented.
Android malware detection smartphone mobile security mobile application security
Diğer ID | JA79EV27JA |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 31 Sayı: 1 |
✯ Etik kurul izni gerektiren, tüm bilim dallarında yapılan araştırmalar için etik kurul onayı alınmış olmalı, bu onay makalede belirtilmeli ve belgelendirilmelidir.
✯ Etik kurul izni gerektiren araştırmalarda, izinle ilgili bilgilere (kurul adı, tarih ve sayı no) yöntem bölümünde, ayrıca makalenin ilk/son sayfalarından birinde; olgu sunumlarında, bilgilendirilmiş gönüllü olur/onam formunun imzalatıldığına dair bilgiye makalede yer verilmelidir.
✯ Dergi web sayfasında, makalelerde Araştırma ve Yayın Etiğine uyulduğuna dair ifadeye yer verilmelidir.
✯ Dergi web sayfasında, hakem, yazar ve editör için ayrı başlıklar altında etik kurallarla ilgili bilgi verilmelidir.
✯ Dergide ve/veya web sayfasında, ulusal ve uluslararası standartlara atıf yaparak, dergide ve/veya web sayfasında etik ilkeler ayrı başlık altında belirtilmelidir. Örneğin; dergilere gönderilen bilimsel yazılarda, ICMJE (International Committee of Medical Journal Editors) tavsiyeleri ile COPE (Committee on Publication Ethics)’un Editör ve Yazarlar için Uluslararası Standartları dikkate alınmalıdır.
✯ Kullanılan fikir ve sanat eserleri için telif hakları düzenlemelerine riayet edilmesi gerekmektedir.