Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre trafik kazası yaralanmalarından dolayı yılda yaklaşık bir milyon kişi ölmektedir [1]. Trafik kazalarına yönelik birincil korumada riskli olan çevre etmenlerinin giderilmesi ve kişilerin güvenli davranmaları, ikincil korumada ise emniyet kemeri (EK) gibi kişisel koruyucuların kullanılması amaçlanmaktadır. Çarpışmayla sonuçlanan trafik kazalarında doğru emniyet kemeri kullanımı, ölüm riskini % 40- 65, ciddi yaralanma riskini % 40-50 arasında azaltmaktadır [1]. Ülkemizde emniyet kemeri kullanımı kentiçi yollarda çok düşüktür. Ancak emniyet kemeri kullanımının bu düşük seviyede olmasının sebebi üzerine çok az çalışma yapılmıştır. Dünyada emniyet kemeri kullanımı ile ilgili pek çok gözlem ve beklenti araştırmaları yapılmış, kullanıma etki eden faktörler belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada; kentiçi ve kentdışı yollarda otomobil sürücülerinin emniyet kemeri kullanımı, yüz-yüze görüşme yapılarak incelenmiştir. EK kullanıma etki eden faktörler ve bu faktörlere bağlı bir model oluşturulmuştur. EK kullanımı kentdışı yollarda % 59,2, kentiçi yollarda ise % 20 olarak bulunmuştur. EK kullanmama sebebi olarak; kısa mesafeli yolculuklarda kemer kullanma alışkanlığı olmaması, düşük hızlarda güvenliği artırdığına inanmama, hareketi sınırlama ve konforsuzluk belirtilmiştir. EK kullanma sebebi olarak ise; özellikle kentdışı yollarda, emniyet kemerinin çarpışmalarda ölüm ve yaralanma riskini azaltması ve cezai yaptırım olarak belirtilmiştir. Tahmin modeline etki eden faktörlerin önem ve ağırlıkları ayırma (diskriminat) analizi ile belirlenmiştir. Trafik kazalarında daha az ölüm ve yaralanma için, EK kullanımının hayat kurtardığı, reklâm ve kampanyalarla desteklenmeli, kanunlarla bu kullanım oranı maksimum düzeye ulaştırılmalıdır. EK kullanımında sosyal çevrenin ve eğitimin olumlu etkisi de unutulmamalıdır.
Trafik güvenliği Emniyet kemeri Sürücü davranışı Diskriminant analizi
There are approximately one million fatalities per year on traffic accidents based on the WHO (World Health Organization) database. Primary prevention measures against traffic accidents are to eliminate environs risky factors and to have people take precautions, and secondary prevention measures are to aim the increment in usage of personal protection devices such as seat belts. Proper usage of seat belt reduces the fatality rate by 40%-60% and severe injury by 40%-50% in traffic accidents due to collision. It is known that using seat belt in our country within city roads (local roads) is very low; however, very few researches have been conducted to explain such low seat belt usage. There have been many researches conducted in the world to determine the effective parameters on seat belt usage. In this study, seat belt usage and its effective parameters are investigated among automobile drivers in intercity and within city roads and a model is proposed based on these parameters. Seat belt usage is found as 59.2% in intercity roads and 20% in urban roads. Drivers reported the reasons of not using seat belt as; not having a habit for relatively short distance driving, disbelieving increasing safety of seat belt usage at low speed driving, setting limit to movement, uncomfortable, etc. Seat belt using drivers state the reasons as; decreasing the risk of fatality or severe injury on collisions especially in intercity roads and due to law fine. The effective parameters in the predictor model of seat belt usage among automobile drivers are determined by discriminate analysis. To reduce the rate of fatality and severe injury on traffic accidents, it is important to support the seat belt usage for life saving by campaigns and advertisements and to regulate the law to force maximizing its usage. The effects of social environment and education are of equally important and not to be neglected.
Traffic safety Seat belt use Driver’s behavior Discriminate analysis
Diğer ID | JA82PK27PA |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 25 Sayı: 1 |
✯ Etik kurul izni gerektiren, tüm bilim dallarında yapılan araştırmalar için etik kurul onayı alınmış olmalı, bu onay makalede belirtilmeli ve belgelendirilmelidir.
✯ Etik kurul izni gerektiren araştırmalarda, izinle ilgili bilgilere (kurul adı, tarih ve sayı no) yöntem bölümünde, ayrıca makalenin ilk/son sayfalarından birinde; olgu sunumlarında, bilgilendirilmiş gönüllü olur/onam formunun imzalatıldığına dair bilgiye makalede yer verilmelidir.
✯ Dergi web sayfasında, makalelerde Araştırma ve Yayın Etiğine uyulduğuna dair ifadeye yer verilmelidir.
✯ Dergi web sayfasında, hakem, yazar ve editör için ayrı başlıklar altında etik kurallarla ilgili bilgi verilmelidir.
✯ Dergide ve/veya web sayfasında, ulusal ve uluslararası standartlara atıf yaparak, dergide ve/veya web sayfasında etik ilkeler ayrı başlık altında belirtilmelidir. Örneğin; dergilere gönderilen bilimsel yazılarda, ICMJE (International Committee of Medical Journal Editors) tavsiyeleri ile COPE (Committee on Publication Ethics)’un Editör ve Yazarlar için Uluslararası Standartları dikkate alınmalıdır.
✯ Kullanılan fikir ve sanat eserleri için telif hakları düzenlemelerine riayet edilmesi gerekmektedir.