İş gücüne katılmayan önemli büyüklükte bir insan havuzu mevcut olmasına rağmen Avrupa'nın ve Türkiye’nin kalıcı iş gücü piyasası sorunları arasında iş gücü kıtlığı bulunmaktadır. Aktif nüfusun toplam nüfusa oranla büyüklüğü ve iş gücüne katılımdaki değişimler ekonomik büyümenin temel belirleyicileri arasındadır. Dolayısıyla bir ülkede çalışma çağındaki nüfusun 'iş gücü dışında olma' statüsünün her yönünü analiz etmek; iş gücü piyasası döngülerini izlemek ve hedefli politikaları uygulamak için büyük önem taşımaktadır. Alan literatürü genellikle, büyüme ile doğrudan bir nedenselliğe sahip olan iş gücünün ‘işsizlik’ kesimine odaklanmakta, oysa iş gücüne katılmayan inaktif kişiler bazı ülkelerde işsizlere yakın sayıda iken, Türkiye’de işsizlerden daha fazla sayıda bulunmaktadır. Bu nedenle, insanların ‘aktif olmayan ancak çalışmaya istekli’ statüsünden aktif iş gücüne geçişi büyük bir öneme sahiptir. Bu düşüncelerden yola çıkarak, bu çalışmada inaktiviteye dair literatürdeki kıtlığı gidermeye katkıda bulunmayı amaçlanmaktadır ve panel veri teknikleri kullanılarak 2010-2022 yılları arasında Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’de kişi başına düşen sosyal koruma harcamalarının ve kişi başına GSYH'nin beş farklı ekonomik inaktivite göstergesi üzerindeki etkileri analiz edilmiştir. Bulgularımız, inaktivitenin ülkeden ülkeye farklılaşan nedenlerine odaklı ve ince ayarlanmış kamu refah politikalarıyla, inaktif nüfusun önemli bir kısmının aktif iş gücüne geçişinin sağlanabileceğini göstermektedir.
Labour force shortages are persistent labour market problems of both Europe and Türkiye although there is a significant pool of inactive people not participating in the labour force. Analyzing every aspect of ‘being out of labour force’ status of working age population in a country has great importance for monitoring labour market cycles, since shifts in participation in the labour force is a key determinant of economic growth. Having a direct causality with growth, empirical field literature generally focuses on unemployment segment of the labour force whereas people that are out of labour force are in some cases close in numbers to the unemployed and even more than unemployed in some other cases. Therefore the transition of people from ‘inactive but willing to work’ status to ‘active’ labour force is of vital importance. This study, motivated by these considerations, aims to fill a gap in the literature employing a model where we tested the effects of social protection expenditures per capita and GDP per capita on five different economic inactivity indicators across European countries and Türkiye in 2010-2022 using panel data techniques. Our findings indicate that cause-specific and fine-tuned policies can induce transition from inactive status to active labour force.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Ekonomik Modeller ve Öngörü, Uygulamalı Makro Ekonometri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 69 |
ERÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 2021 | iibfdergi@erciyes.edu.tr
Bu eser Creative Commons Atıf-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.