New media environments have expanded the field of freedom of expression with
their specific features such as independence from the editorial control and the
content creation freedom which is supplied for the individuals. However, not
knowing that messages are produced by whom and not having control mechanisms
in the distribution process of the messages are blurring the boundaries line between
freedom of expression and hate speech. The new media messages which are
occurred as user-oriented contents can be used for differentiation aim of a group
or a person depending on their ethnic background, religion or sexual orientation
and they can be converted into hate speech very fast. Hate speech on various topics
is being produced and spread in Twitter where millions of tweets are shared every
day, as a new media component. The homosexual individuals are one of these groups
who are exposed to hate speech in Twitter because of their sexual orientation. In this
context, messages which contains “homosexual” hashtags are analyzed according
to content, source, quality, usage of direct and indirect discriminatory statements,
form and interaction variables with qualitative and quantitative content analysis
method, between 15-30 May 2015, in Twitter for finding out the the production and
distribution of homosexuality based hate speech.
Yeni medya kitle iletişim araçlarına kıyasla bireye tanıdığı içerik üretim özgürlüğü
ve editöryal denetiminden bağımsızlık gibi özelliklerle, ifade özgürlüğü alanının
genişlemesini sağlamıştır. Ancak, yeni medya platformlarında iletilerin kimler
tarafından üretildiğinin bilinmemesi ve iletilerin yayılma sürecinde kontrol
mekanizmalarının bulunmaması; ifade özgürlüğü ve nefret söylemi arasındaki sınır
çizgisini bulanıklaştırmaktadır. Kullanıcı türevli içerikler olarak ortaya çıkan yeni
medya iletileri, etnik köken, din ya da cinsel yönelim farklılıklarına bağlı olarak
bir grubu ya da kişiyi ötekileştirme amaçlı olarak kullanılabilmekte ve hızla nefret
söylemine dönüşebilmektedir. Bir yeni medya bileşeni olarak her gün milyarlarca
tweet’in paylaşıldığı Twitter üzerinde çeşitli konularda nefret söylemi üretilmekte
ve yayılmaktadır. Twitter’da, nefret söylemine maruz kalan gruplardan biri de cinsel
yönelimleri nedeni ile ötekileştirilen eşcinsel bireylerdir. Bu bağlamda, çalışmada
Twitter’da; eşcinsellik temelli nefret söyleminin üretim ve dağılım biçimlerinin
belirlenmesi amacı ile; 15-30 Mayıs 2015 tarihleri arasında “#eşcinsel” etiketi
içeren iletiler, nitel ve nicel içerik analizi yöntemi ile konu, kaynak, nitelik, örtük ve
açık ayrımcı ifadelere yer verilme durumu, biçim ve etkileşim değişkenleri açısından
incelenmiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Sunulmuş Bildiriler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 4 |