Hollywood sineması, Amerikan ideolojisini ve geleneksel değerlerini temsil politikaları aracılığıyla izleyiciye sunan büyük bir endüstridir. Geniş bir yapım, dağıtım ve gösterim ağına sahip olan bu yapının içinde üretilen filmler birçok ülkede gösterilmektedir. Bu çalışmanın amacı sinemada Amerikan ideolojisinin ve oryantalist söylemin nasıl inşa edildiğini ortaya koymaktır. Çalışmanın amacı doğrultusunda, yönetmenliğini James Cameron’un yaptığı 1994 yapımı ‘True Lies’ filmi örneklem olarak belirlenmiştir. True Lies filmi Hollywood sinemasında pek çok benzeri bulunan yıldız oyunculara dayalı, yüksek bütçeli ve gişede başarılı olmuş popüler bir filmdir. Örneklem olarak seçilen film, eleştirel söylem analizi ve ideolojik film eleştirisi yöntemine göre çözümlenmiştir. Çözümlemeden elde edilen sonuçlara göre filmin temel söylemi, o dönem Amerika’nın benimsediği yeni dünya düzeni doğrultusunda izlediği politikalarla paralellik göstermektedir. Filmde gerek görsel gerekse anlamsal olarak hem ben/Batılı ve öteki/Doğulu ayrımına dayanan oryantalist söylem yeniden inşa edilmekte hem de bu ikiliğe yönelik klişeler yinelenmektedir. Çözümlemede, ‘Doğu’ imgesinin Hollywood’un ideolojisi doğrultusunda yaratıldığı ve ‘öteki’ olarak temsil edildiği sonucuna ulaşılmıştır.
Hollywood cinema is a large industry that presents American ideology and traditional values to the viewer through representative policies. Films produced within this system, which has a vast production, distribution and screening network, are shown in many countries. The aim of this study is to reveal how American ideology and orientalist discourse are constructed in cinema. For the purpose of this study, the film ‘True Lies’ directed by James Cameron in 1994 was chosen as a sample. True Lies is a high-budget, box-office success with a well-known cast and a popular movie that has many counterparts in Hollywood cinema. The film selected as a sample was analyzed according to the method of critical discourse analysis and ideological film criticism. According to the results obtained from the analysis, the main rhetoric of the film is in parallel with the policies that America followed in accordance with the new world order adopted at that time. In the film, both visually and semantically, the orientalist discourse based on the distinction between I/Western and other/Oriental is reconstructed and the stereotypes related to this duality are repeated. In the analysis, it was concluded that the image of the ’East‘ was created in accordance with the ideology of Hollywood and represented as the ’other'.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Radyo-Televizyon |
Bölüm | Sunulmuş Bildiriler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Ekim 2022 |
Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 5. Kültürel Bilişim, İletişim ve Medya Çalışmaları Kongresi Özel Sayısı |