üreğinden aşıp taşan, çaprazlaşan duygularını, beynini kemiren fikirlerini anlatmakta seçtiği şiir sanatıyla, vatanının ve halkının ağrı-acılarını, şahsi
ağrı-acıları gibi kendi kalp ateşinde pişirerek söz incilerini dizen Bahtiyar Vahabzade, işlediği konular ve o konulara yaklaşım tarzıyla, tam bir
millet şairi ve gönül adamı portresi çizer. Kendisinin de gönül çiçekleri ismini verdiği şiirlerini esas alarak yapılan bu incelemede, şairin ruh ve fikir
dünyasının yapı taşları tespit edilmek suretiyle sanatkârın mizacı hakkında bir değerlendirme yapılmak istenmiştir.
Halk şairi Vahabzade, insanoğlunun gelip geçici olduğunu bu yüzden, bu topraklardan aldığını, bu topraklara vermesi gerektiğine inanan bir kişi olarak şiirinin her bir hecesini de vatan toprağından yarattığını söyler. Ona şiirlerini yazdıran kuvvet “öz tanrısı gibi daima yüreğinde fikrinde taşıdığı” vatan ve millet sevgisidir. Buna bağlı olarak Vahabzade, akideye uyanık olan şair ister. “Yazmak hatırına yazmak hiç ne yazmak demektir. Çünkü yazmak, yaratmak, yalnız büyük gayeye çatmanın
yoludur.” Bu sözlerin şairini, tabiatıyla gaye adamı olarak da değerlendirmek gerekmektedir. Onun gayesi mukaddes bir sevgiden doğmaktadır: Vatan sevgisi. Duygu ve düşünceleri de bu sevgi etrafında şekillenir, bu şekiller bazen mısralara dönüşür şiirleri oluşturur; bazen de bir
drama metnine, bir fikir yazısına dönüşür.
Bakhtiyar Vahabzade drew a portrait of the voice of his country and the
man of feelings with his approach to the themes, and his style combines his personal sorrows and the sorrows of his people and his country
in his poems. In this article, an evaluation was done on his temper determining his world of ethos and the key stones of his ideas and basing
on the poems which he called ‘Flowers of Feelings’.
As a poet of the general public, Vahabzade believed that every syllable of his poems was created by the land of his country and said that he
had to give everything what he had taken from his country again back
to his country with the belief that the human being was mortal. The
inspiration which he always carried in him was the love of his country
and the people. He always expressed that a poet should be the man of
ideals. He never wrote his poems to write for nothing. He argued that
writing poems meant to create something and the poems should serve to reach the ideals. So it is necessary to accept his poems written
by a man of ideals. His objective was arisen from the sacred love: Love
of his country. His ideas and feelings were shaped around this love of
his country. These lines turned into poems and sometimes into dramas and articles.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Erdem |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Sayı: 57 |
ERDEM Dergisi TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) İSAM, DAVET, AYK Dergi Dizini ve Academindex tarafından dizinlenmektedir.
ERDEM Journal is indexed by TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) ISAM, DAVET, AYK Journal Index and Academindex.