Within a general perspective it is possible to say that the period of
war and tension which commenced between the Ottoman Empire and
Russia in 1700 is the longest war period ever been witnessed worldwide. During this period of war, parties have developed various strategies
in compliance with military-political regulations of the period. These
strategies generally consisted of physical attacks aimed to destroy the
military and economic forces of the opposing side. However in the
19th century political comprehension elaborated much more intricate
speculations and the military strategies which were the continuance of
these policies were affected by these speculations. These attempts aiming to deplete the power of the opposing state and to create internal
unrest especially by exploiting ethnical structures engendered distressed times for multinational states. Because of this policy, states began
to attain their objects with lower costs by provocating riots in the region and making them turn their back on their rulers or by separating
their lands from that of opposing side’s and consequently conquering
the land easily. This political comprehension arouse in the beginning
of the 19th century in Russia. While planning to separate the Bulgarians, Serbians, Croatians and Greeks of the Balkans from the Ottoman
Empire by planting Panslavist ideology, Russia also developed strategies in order to incite chaos and make them break up from the Empire
by inseminating religious uniformity ideologies among Armenians in
the southern region and nationalist ideologies among Kurdish people.
During the implementation of these strategies Russians benefited from
the advantages of having an extremely dynamic science community.
Even world-renowned scientists haven’t abstained from manipulating
the science while making publications within the circle of these policies. Their works have given rise to important political incidences in the
Ottoman Empire. Thus we may state that the theories produced in the
universities in Moscow, Petersburg and other important cities were put
into practice with the help of agents and consuls within the borders of
Ottoman Empire.
In our paper we will attempt to clear up an important matter which
has long been subject of debate by explicating the policies of Russia
over Armenians and Kurds and especially by studying the social disunity and disagreement in the 19th century revealed thanks to historiography.
Russia Ottoman Empire Armenians Kurdish tribles ambassador intellectuals
Osmanlı ile Rusya arasında fiili olarak 1700 yılından itibaren başlayan
gerginlik ve savaş dönemi genel bir bakış açısı ile dünyanın en uzun
savaş dönemlerinden birisi olduğunu söylemek mümkündür. Bu savaş
döneminde taraflar dönemin askeri-politik kuralları gereğince birbirlerine karşı çeşitli stratejiler geliştirmişlerdir. Bunlar genellikle karşı tarafın
askeri ve ekonomik yönlerini mahvetmeye yönelik fiziki saldırılar idi.
Ancak xıx. yüzyılda politik anlayış çok daha ince bazı kurgular geliştirdi
ve politikanın bir devamı olan askeri stratejiler de bundan etkilendi.
Özellikle etnik yapılar üzerinden rakip devletin gücünü kırmaya, iç huzursuzluk çıkarmaya yönelik bu girişimler çok uluslu devletler için çok
daha sıkıntılı bir süreç yarattı. Devletler bu politika sayesinde savaş
yolu ile elde edecekleri bir bölgeyi isyan ettirme veya hâkimlerine sırt
çevirme yolu ile ele geçirmek veya topraklarını rakip devletten ayırma
sayesinde çok daha az maliyetli bir şekilde amaçlarına ulaşmaya başladılar. Rusya’ da da bu politik anlayış xıx. yüzyılın hemen başlarında
kendisini göstermiştir. Rusya bir yandan Balkanlarda Bulgarları, Sırpları, Hırvatları, Yunanları panslavist ideoloji yolu ile Osmanlı devletinden
koparmayı hedeflerken Güney bölgelerindeki Ermenileri dini aynılık,
Kürtleri de milliyetçi ideolojinin aşılanması yolu ile Osmanlı ülkesinde
karışıklık çıkarmalarını ve hatta olabiliyor ise ayrılmalarını amaçlayan
politikalar üretmişlerdir. Bunu yaparken Ruslar son derece dinamik
bir bilim camiasına sahip olmalarının avantajını sonuna kadar kullandılar. Dünyaca isim yapmış bilim adamları bu politikalar merkezinde
neşr yaparlarken bilimi manipüle etmekten de geri durmamışlardır.
Onların çalışmaları da Osmanlı ülkesinde önemli politik hadiselerin yaşanmasına neden olmuştur. Böylelikle şunu diyebiliriz ki Moskova ve
Petersburg’da ve diğer önemli kentlerde üniversitelerde üretilen teoriler, ajanlar ve konsoloslar sayesinde Osmanlı toprakları içinde pratiğe
geçirilmiştir.
Makalemizde Rusya’nın Ermeni ve Kürtlere yönelik politikalarını irdeleyerek özellikle xıx. yüzyılda tarihçilik yolu ile ortaya çıkarılan toplumsal ayrılık ve aykırılıkları inceleyerek üzerinde çokça söz söylenen
önemli bir konuyu aydınlığa kavuşturmaya gayret edeceğiz.
Rusya Osmanlı devleti Ermeniler Kürt aşiretleri büyük elçi entelektüeller
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Erdem |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Şubat 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 15 Sayı: 45-46-47 |
ERDEM Dergisi TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) İSAM, DAVET, AYK Dergi Dizini ve Academindex tarafından dizinlenmektedir.
ERDEM Journal is indexed by TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) ISAM, DAVET, AYK Journal Index and Academindex.