Ceza yargılaması hukukunun amacı, en genel ifadesiyle, maddi gerçeğe ulaşmaktır. Ancak bu amacın insan hakları ihlallerine yol açmaksızın gerçekleştirilmesi esastır. Maddi gerçeğin bulunması yolunda isnat altındaki kişileri korumayı amaçlayan temel hak ve özgürlükler mevcuttur. Bu haklar kapsamında olmak üzere, adil yargılanma hakkının temel unsurlarından olan lekelenmeme hakkı çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Lekelenmeme hakkı, gerek kovuşturma gerekse soruşturma aşamasında gözetilmesi gereken bir hak olarak basın yayın kuruluşlarına da çeşitli yükümlülükler getirmektedir. Zira basın özgürlüğü ve iletişim olanaklarının gelişmesiyle basında adli olayların haber yapılması, lekelenmeme hakkı da dâhil, ceza yargılamasının en temel ilkelerini ihlâl edebilmekte, bu durum, telafisi güç zararlara sebebiyet vermektedir. Bu önemine binaen çalışmanın konusu lekelenmeme hakkı ve bu hakkın vergi hukukunda uygulanabilirliği sorusudur. Bu kapsamda, öncelikle lekelenmeme hakkı genel çerçevesiyle ele alınacak, hakkın Türk Hukukundaki yeri ve işlevi, bağlantılı olduğu ilkeler çerçevesinde ortaya konacaktır. Akabinde, lekelenmeme hakkının vergi hukukunda uygulanabilirliği kapsamında vergi mahremiyeti ile bağlantısı ve vergi ceza yargılamasındaki önemi anlatılacaktır. Bu kapsamda özel esaslar uygulaması ve basın özgürlüğü noktasında lekelenmeme hakkı açısından sorunlu hususlar tespit edilecektir. Genel değerlendirme ve çözüm önerileri ile çalışmaya son verilecektir.
Lekelenmeme Hakkı Basın Özgürlüğü Masumiyet Karinesi Vergi Mahremiyetini İhlal Suçu Özel Esaslar Uygulaması
The aim of criminal procedure law, in the most general terms, is to reach the material truth. However, it is essential that this aim be achieved without causing human rights violations. There are fundamental rights and freedoms that aim to protect the people under the accusation in the way of finding the material truth. Within the scope of these rights, the right not to be tarnished, which is one of the basic elements of the right to a fair trial, is the subject of our study. The right not to be labelled, as a right that must be observed during both the prosecution and the investigation phase, also imposes various obligations on media and broadcasting organizations. Because, with the development of press freedom and communication opportunities, reporting of judicial events in the press clearly can violate the most basic principles of criminal proceedings, including the right not to be labelled, and this situation causes irreparable damages. Due to this importance, the subject of the study is the right not to be labelled and the question of the applicability of this right in tax law. In this context, first of all, the right not to be labelled will be discussed in its general framework and its place and function in Turkish Law will be revealed within the framework of the principles to which it is related. Then, within the scope of the applicability of the right not to be labelled as criminal in tax law, its connection with tax privacy and its importance in tax criminal proceedings will be explained. Then, problematic issues will be determined in terms of the application of special principles practice and the right not to be labelled as criminal in terms of freedom of the press. The work will be ended with our general evaluation and solution suggestions.
Right to not to be Labelled as Criminal Freedom of the Press Presumption of Innocence Crime of Breach of Tax Privacy Special Principles Practice.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Kamu Hukuku |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 17 Sayı: 2 |
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.