“Bir şeyi kendine ait olan, olması gereken konumundan başka konuma koymaktır.” diye tarif edebileceğimiz, halk dilinde “haksızlık” kelimesiyle ifade edilen “zulüm”, hayatın değişik alanlarında değişik suretlerde kendisini göstermektedir. Zulmün en büyüğü de “şirk” yani yarattığı bir şeyi, bir yaratılmışı Allah’a ortak koşmaktır ki, bütün zulümlerin kaynağı budur. “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” öğretisinin de işaret ettiği üzere zulüm, yaratılışın safiyetini yitirmemiş fıtrat-ı selîme sahibi ve sağlıklı düşünebilen akl-ı selîm sahibi insanın razı olacağı bir şey değildir. O yüzden de türüne ve yerine göre tepki görmüş; insanlar onunla mücadele etmişlerdir. Bunların bazısı dinî ve tarihî kaynaklarda yer almaktadır. Bu mücadeleler arasından “Firavun ailesinden inanmış kişi”nin, onun zulmüne karşı Hz. Musa için verdiği mücadele Kur’ân-ı Kerîm’de anlatılan ibretâmiz kıssalardandır. Hz. Musa ile aralarındaki mücadelelerden yılmış olan Firavun, çaresizlik psikolojisi ile “Beni bırakın, Musa’yı öldüreyim.” deyince, bir insanın “Rabbim Allah’tır.” demekten dolayı öldürülemeyeceği teziyle mücadele başlatmıştır. İnanmış kişi hoş üslupla, düşünmeye davet eden konuşmalarıyla, akla hitap eden misaller vererek vs. milletinin önüne düşmüş; fakat Firavun’un baskısı altında alıştıkları esaret psikolojisinden kurtarılmaları mümkün olmamıştır. Milletinden istediğini alamayan inanmış kişi, verdiği samimi mücadelenin sonunda hak ettiği ecri Rabb’inden almış; onların her türlü kötülüğünden onu korumuştur.
Cruelty, described in popular language as “to put the object in a position other than that it deserves to be in” appears in several forms and different places in life. The biggest cruelty is polytheism. That’s to say the deification or worship of anyone or anything other than Allah. This is the biggest and the first of all kind of cruelties. Among these records one find in the Quran the story of the encounter between “The believer man among Pharaoh’s people” and Moses who competes against him. When Pharaoh said desperately “Let me kill Moses…” this one said, “Do you kill a man who says ‘My god is Allah?” and so began the struggle of Moses against those who fights against those who worship of Allah. The believer man led his people with pleasant speeches and meaningful examples from the nation’s past before them. But Pharaoh so pressed them that they couldn’t accept his calling. The believer man who could not find what he wished from his people finally got his reward from his Lord Allah who preserved from all the evils directed from his enemies
Diğer ID | JA78MB35DK |
---|---|
Bölüm | Makaleler / Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 1 Sayı: 36 |
ERCİYES AKADEMİ | 2021 | sbedergi@erciyes.edu.tr Bu eser Creative Commons Atıf-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.