Bu çalışmamızda Osmanlı
Devleti’nde XVI. yüzyılın ikinci yarısında başlayan suhte isyanlarının bir güç
merkezi haline gelerek devletle müzakere yapmaları ve bu durumun merkezi
yönetimle, taşradaki devlet görevlileri üzerinde meydana getirdiği
olumsuzluklar değerlendirilmiştir. XVI. yüzyılın ikinci yarısında Kanun-ı
kadimin bozulması ile devlet kurumlarında yozlaşma ve bozulma başlamıştı. Bu
bağlamda Osmanlı Devleti’nde önemli bir eğitim kurumu olan medreselerde bozulma
ve yozlaşma meydana gelmişti. Medreselerdeki bozulmalardan dolayı iyi bir
eğitim-öğretim almadan mezun olan medrese öğrencileri (suhte/softa), eğitim ve
öğretimlerine uygun bir memuriyete atanamamaları, işsiz güçsüz olmaları,
devletin iç ve dış sebeplerden kaynaklanan sorunlarla uğraşmasını fırsat bilerek
yorulup emek sarf etmeden, özellikle asayişin zayıf olduğu köylere girerek
köylülere çeşitli zulümler yapmışlardı. Gruplar halinde hareket edip köyler
basarak köylülere çeşitli zulümler yapan eşkıya suhtelere karşı köylüler; gerek
taşradaki ehl-i örf ve ehl-i şer’e gerekse merkezi yönetime ilettikleri arzlar ve
şikâyetlerle durumlarını belirtmişlerdi.
Anadolu’nun
çeşitli sancak ve köylerinde sağnak misali yağan şikâyetler karşısında merkezi
yönetim, şaki suhtelerin şekavetlerine karşı Kanuni Sultan Süleyman ile II.
Selim zamanlarında sert askeri tedbirlerle asayişçi yaklaşım sergileyerek bu
sorunun üstesinde gelmeye çalışmışlardı. Merkezi yönetim III. Murat zamanında
devletin içerisinde bulunmuş olduğu koşulları da göz önünde bulundurarak, eşkıya/şaki
suhte temsilcileri ile bir araya gelip bunların taleplerinin neler olduğunu
öğrenmişti. Devletin, eşkıya suhtelerle aynı masa etrafında oturması onların
bir güç olarak varlığını tanıması anlamına da gelmişti. Buna rağmen siyasi
saiklerle hareket etmeyen eşkıya suhtelerle anlaşma yolları aranarak özellikle
köylüler üzerinde büyük bir baskı unsuru olan eşkıya suhtelerin zulmünden kurtulmuş
olunacaktı. Bu gerekçelerle III. Murat, eşkıya suhtelerle aynı masa etrafında
oturup sorunun müzakere edilmesini sağlamış ve genel af çıkarmıştı. Devletin
almış olduğu bütün önlemlere rağmen eşkıya suhteler aslî görevlerine
dönmeyerek, devlet kurumlarında memuriyete dönme gerekçelerini ileri sürerek,
eşkıyalık olaylarına devam edip bir dönem köylülerin kâbusu haline gelmişlerdi.
Merkezi yönetim bu eşkıya suhtelere karşı köylüleri korumak için asayişçi
yaklaşımla tedbirler almış, köylerde ilerleri teşkilatını kurmuş, köylüleri bir
dönem bu eşkıya güruhuna karşı silahlandırmıştı.
Merkezi
yönetim ile eşkıya suhteler arasında yapılan müzakere maddelerinin taraflar
arasında imzalanıp kabul edilmesine rağmen eşkıya suhtelerin müzakere
maddelerine uymamışlardır. Eşkıya suhtelerin müzakere maddelerine uymama
gerekçelerini eğitimleriyle ilgili memuriyetlerin hakları olduklarını ileri
sürmeleriydi. Hâlbuki bu dönemde medreselerde rüşvet ve iltimasın yaygın olduğu
bunun da medreselerde mezun olma için bir araç olduğu bilinmekteydi. Liyakatten
uzak bir şekilde mezun olan eşkıya suhtelerin işlemiş oldukları suçlara karşı
merkezi yönetim genel af çıkarmıştı. Devlet tarafından bunlara verilen bütün
ayrıcalıklara rağmen eşkıya suhteler ıslah olmayıp zulüm yaparak devlet
otoritesine karşı koymuşlardı.
III.
Murat zamanında alınan bütün önlemlere ve eşkıya suhtelere verilen ağır
cezalara rağmen bu sorunun hemen üstesinde gelememişti. III. Murat, babası (II.
Selim) ile dedesi (Kanuni Sultan Süleyman)dönemlerinde olduğu gibi asayişçi
yaklaşımlara başvurmuştu. Eşkıya suhtelerle müzakere yapıp genel af ilan etmesi
dahi suhtelerin kanunsuzluklarına mani olmamıştı.
Tarih/Yeniçağ Medrese liyakat eşkıya/şaki suhte/softa müzakere merkezi yönetim asayiş ilerleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler / Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 29 Haziran 2018 |
Kabul Tarihi | 25 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 32 Sayı: 45 |
ERCİYES AKADEMİ | 2021 | sbedergi@erciyes.edu.tr Bu eser Creative Commons Atıf-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.