Estetik teorisini idealist bir doğrultuda kuran Hegel sanatı idea/tin(geist) kavramıyla açıklamıştır. Tin’in amacı da özgürlüğüne, kendi bilincine ulaşmadır. Tinin bu kendi bilincine ulaşması diyalektik bir süreç gerektirir. Başlangıcında tin, idea, ya da mutlak kendi başına iken, daha sonra özüne yabancılaşmış ve somut bir varlık olarak doğada gerçekliğini bulmuştur. Tinin bu çelişkili gelişimindeki son basamak olan kültür ve tarih dünyasında, tinin kendini yeniden bulması, bilinç ve özgürlük yoluyla kendisine dönmesiyle ortadan kalkmıştır. Hegel, tinin bu özne/nesne ya da biçim/içerik özdeşliğini sağlayarak binlerce yıllık insanlık kültür ve düşünce tarihi içerisinde kendi hakikatini bulmaya, kendini gerçekleştirmeye çabalaması sonucu olarak sanatı, sembolik sanat, klasik sanat, romantik sanat olmak üzere evrelere ayırmış ve bu evrelerle tam olarak birliktelik sağlayan tikel sanat formlarını belirlemiştir. Sanatın geçirmiş olduğu bu evrelerde tinin kendini tam olarak gerçekleştirip gerçekleştirmediğiyle hesaplaşmış ve romantik sanatın çözülüşüyle tinin mutlağı tam olarak ifade etmediğini açıklayarak mutlağı sanat dışı bir kavramda açıklama gereği görmüştür
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 21 Nisan 2019 |
Kabul Tarihi | 29 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 12 Sayı: 1 |