İbrahim Hakkı Efendi, Bağdat’tan Anadolu’ya
gelip Erzincan ilinin Kemah ilçesine yerleşen bir ailenin çocuğu olarak 1859
yılında dünyaya gelmiştir. İyi bir eğitim alan ve son dönem Osmanlı âlimlerinden
olan bu zat, Konya’da tamamladığı çilenin ve aldığı eğitimlerin neticesinde
Erzincan Mevlevihanesi postnişinliğine nasbolunmuştur. Hacda iken bilgisiyle
Arap âlimleri bile etkileyen İbrahim Hakkı Efendi, padişahın davetiyle
İstanbul’da saray vaizliğine kadar yükselmiştir. Ancak, doğru bildiğini her
daim yüksek sesle haykırması ve sert mizacı yüzünden ömrünün büyük bölümü
sürgünlerde geçmiştir. Büyük çileler çeken ve İstiklal Mahkemeleri’nde
yargılanan İbrahim Hakkı Efendi, ilmî çalışmalardan da geri durmamıştır.
Türkçe, Arapça ve Farsçaya o dillerde eser verecek kadar hâkimdir. Yazdığı
Türkçe eserlerde Arapça ve Farsça iktibaslara yer veren İbrahim Hakkı, ilmî
eserlerin yanında bir de divan kaleme almıştır. Divanında Türkçe şiirlerin
yanında yedi Arapça ve on bir Farsça telif şiiri vardır. Ayrıca Necatü’l-İslam
adlı eserinde de Farsça telif bir şiiri mevcuttur. Hangi dilde yazmış olursa
olsun İbrahim Hakkı’nın şiirlerinde derin bir tasavvuf, ayet ve hadis bilgisi
dikkat çekmektedir. Bunlarla beraber, Hakkı’nın divan şiiri geleneğine
hâkimiyeti de açıkça görülmektedir. Bu çalışmada ilk olarak; ilmî ve edebî yönü
hakkındaki söylentilerin gölgesinde kalmış olan Kemahlı İbrahim Hakkı’nın
hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Ardından ona ait olan toplam on
iki Farsça şiir, okunuşları ve Türkçe anlamlarıyla birlikte dikkatlere
sunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 9 Temmuz 2019 |
Kabul Tarihi | 12 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 12 Sayı: 2 |