Education became a government task with reform movements in Ottoman Empire. It made progress in terms of quality and quantity in Tanzimat period. The reforms went on during Abdülhamid II period and the education system was made more centralized and the control was increased. Freedom to speak and write and old practices were criticized with the 2nd constitutional period. One of those who criticized the education system was Âyanzade Namık Ekrem (1878-1917), one of the educators of the period. He criticized the current implementations in his booklet named “Maarif (Education)”. Accordingly, education leads to the existence and development of a people. Though Ottoman People was open to develop and it was possible to be supported by education, there were contrary implementations. People were unaware of science and skill, and civilization. The governors remained unresponsive to those. Teachers were appointed with favoritism. The salary of teachers was too low that they couldn’t make a living. Even those who didn’t receive training could be teacher. Those malpractices caused the bitter fruits, spoiled the education, and ruined the country. The most criticized side of the education during Abdülhamid II period is quality, as it is shown in that booklet. Thus, the problems weren’t solved and even they went on in the same way in later years.
Osmanlı Devleti’nde yenileşme hareketleriyle eğitim-öğretim işleri bir devlet görevi haline geldi. Tanzimat döneminde nitelik ve nicelik bakımından gelişme gösterildi. II. Abdülhamid döneminde ise reformlar devam ettirildi ve eğitim sistemi daha da merkezileştirilerek kontrol artırıldı. II. Meşrutiyet dönemiyle birlikte ise söz ve yazı özgürlüğüyle eskinin uygulamalarına eleştiriler getirildi. Eğitim sistemine eleştiri getirenlerden birisi de dönem eğitimcilerinden Âyanzade Namık Ekrem (1878-1917) idi. “Maârif” adlı risalesinde mevcut uygulamaları eleştirmekteydi. Buna göre bir milletin varlık ve ilerleme sebebi maârifdir. Osmanlı ulusu ilerlemeye açık bir toplum olmasına karşın ve bunun maârifle desteklenmesi mümkün olmasına karşın aksi uygulamalarla karşı karşıya kalmaktadır. Halk ilim ve marifetden, medeniyetten bi-haber. İdareciler buna kayıtsız. İltimasla öğretmen atanmakta. Öğretmen maaşları geçinemeyecek kadar düşük. Mektep görmemişler dahi öğretmen olabiliyor. Bu yolsuzluklar, fenalıklar doğuruyor ve maârifi bozuyor, ülkeyi mahvediyor. II. Abdülhamid dönemi maârifinin en çok tenkit edilen tarafı ilgili bu risalede de gösterildiği üzere nitelik yönüdür. Nitekim problemler çözüme ulaştırılmadan daha sonraki yıllara aynen devredilmiştir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 26 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 7 Sayı: 1 |