Savaş sonrası kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sosyo-ekonomik sorunları devasa boyutlara ulaşmış arka arkaya gelen savaşlar ile genç nüfus harp meydanlarında yok olmuştu. Tarım ülkesi Türkiye’de üretimin düşmesi fakirliği yaygınlaştırmıştı. Türkiye Devlet “Beka” sorunuyla karşı karşıya idi. Dolayısıyla Türkiye gücü nispetinde jeo-politikçi yayılmacı bir siyaset yerine “Yurtta sulh, cihanda sulh” prensibinden hareketle denge siyasetine yönelmiş ve pro-aktif bir dış politika tercihi yapmıştır. Sadabad Paktı ve Balkan Paktı bu doğrultuda organize edilmiştir. Genç Cumhuriyet Pan-Türkist ve Pan-İslamist dış politika anlayışları yerine önceliği iç politikaya ayırmış ve dindar bir toplum yerine maneviyatçı bir toplum yaratmaya çalışmıştır. Türkiye yarım kalan devrimler sonrası dış politikada eğilimini Batı Bloku’ndan yana kullanmış ve bir nevi NATO’nun ileri karakolu vazifesini görmüştür. İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye’nin Ortadoğu ile olan ilişkileri de Batılı ülkelerin konsepti çerçevesinde şekillenmiştir. 1960 müdahalesi sonrası Ortadoğu ülkeleri ile ilişkilerde bazı adımlar atılsa da özellikle Kıbrıs sorununda Türkiye Ortadoğu ülkelerinden gerekli desteği görememiştir. Önsel olarak somut durumun somut tahlilini yapmak gerekirse Türkiye’nin Cezayir sorununda ortaya koyduğu ikircikli tavrın bu olumsuz yaklaşımlarda etkili olduğunu söyleyebiliriz. 1970’li yıllarda Türkiye, Ecevit’in Üçüncü Dünyacı dış politika yaklaşımının meyvelerini daha sonra 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda görecektir. Ancak daha sonra “Arap ülkelerinin sorunlarına karışmamalı yaklaşımı” tekrar Türk dış politikasında hâkim anlayış olacaktır. 1990’lı yıllarda ise özellikle Türk aydınlarının öldürülmesi ve bu cinayetlerin İran ile ilişkilendirilmesi iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmesine yol açacaktır. Türkiye-Arap ülkeleri arasındaki yakınlaşma AKP döneminde artacak ama Arap Baharı’nın başlamasıyla ilişkiler önce durgunluk daha sonra ilişkilerde soğuma prosesine doğru yönelmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Aralık 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mayıs 2021 |
Kabul Tarihi | 22 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 14 Sayı: 2 |