Waterfronts possess significant value as vibrant centers of culture, business, and recreation; nonetheless, they encounter escalating challenges arising from climate change, population expansion, and evolving urban demands. This study aims to address the urgent requirement of adapting these areas by proposing a comprehensive framework for developing robust and adaptable waterfront architecture in urban settings. The objective of this study is to establish a pragmatic framework that incorporates flexible design concepts, namely modularity, mixed-use integration, ecological resilience, and community engagement, with a particular focus on waterfront areas. This study employs an interdisciplinary methodology to investigate the theoretical underpinnings of waterfront design. It conducts an analysis of several case studies from across the world. Theoretical framework models are employed in order to gain actionable insights. The framework proposed in this study offers a strategic methodology for tackling the various issues encountered by waterfronts in the 21st century. By incorporating flexible design concepts, urban planners, architects, and policymakers can develop waterfront areas that possess resilience and thrive in the face of shifting urban dynamics. This study highlights the value of community engagement in ensuring that designs are in line with the specific requirements and ambitions of the local population, hence reinforcing the importance of inclusive urban development. The methodology presented in this research provides a significant tool for urban stakeholders to improve the resilience, sustainability, and livability of waterfront areas.
Sahiller kültür, iş ve eğlence merkezleri olarak önemli bir değere sahiptir; yine de iklim değişikliği, nüfus artışı ve gelişen kentsel taleplerden kaynaklanan zorluklarla karşılaşıyorlar. Bu çalışma, kentsel ortamlarda nitelikli ve uyarlanabilir kıyı mimarisi geliştirmek için kapsamlı bir çerçeve önererek bu alanların uyarlanması konusundaki acil gereksinimleri ele almayı amaçlamaktadır. Bu çalışmanın amacı, özellikle kıyı alanlarına odaklanarak modülerlik, karma kullanım entegrasyonu, ekolojik dayanıklılık ve topluluk katılımı gibi esnek tasarım kavramlarını birleştiren pragmatik bir çerçeve oluşturmaktır. Bu çalışma, kıyı tasarımının teorik temellerini araştırmak için disiplinler arası bir metodoloji kullanmaktadır. Dünyanın dört bir yanından çeşitli vaka çalışmalarının analizi ile bulgular elde edilmiştir. Eyleme dönüştürülebilir öngörüler elde etmek için teorik çerçeve modelleri kullanılmıştır. Bu çalışmada önerilen çerçeve, 21. yüzyılda kıyılarda karşılaşılan çeşitli sorunların üstesinden gelmek için stratejik bir öneri sunmaktadır. Kent planlamacıları, mimarlar ve politikacılar esnek tasarım konseptlerini birleştirerek, değişen kentsel dinamikler karşısında dayanıklı ve başarılı olan kıyı alanları geliştirebilirler. Bu çalışma, tasarımların yerel nüfusun özel gereksinimleri ve istekleriyle uyumlu olmasını sağlamada toplum katılımının değerini vurguluyor ve dolayısıyla kapsayıcı kentsel gelişimin önemini güçlendiriyor. Bu araştırmada sunulan öneriler, kentsel paydaşlara kıyı alanlarının dayanıklılığını, sürdürülebilirliğini ve yaşanabilirliğini iyileştirmede önemli bir araç sunmaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Bölgesel Analiz ve Gelişme, Kentsel Tasarım, Kent ve Bölge Planlama (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2 Sayı: 2 |