Fahruddîn Râzî’nin (ö. 606/1209) nefs kavramı ve mahiyetine ilişkin
yaklaşımı, özellikle İslam
felsefecileri ve kelamcıların görüşlerinin bir sentezi ve uzlaştırması olarak
görülebilir. Bu anlamda o, nefsin varlığı, yaratılışı, bedenle ilişkisi ve
ölümsüzlüğü ile ilgili konularda ‘‘soyut cevher’’
teorisini savunmaktadır. Nitekim insan nefsini ‘‘ben’’ ile aynı gören Râzî, nefsin bedenden farklı bir cevher
olduğunu da kabul etmektedir.
Ona göre yaratılmış varlıkların mahiyeti zatından
öncedir. Şu halde mahiyet olarak önceden mevcut olan nefs, cevher ve arazdan oluşan bedenle ilişki içerisine
girmektedir. Bu ilişki sonucunda o,
bedeni kendine vasıta kılmaktadır. Bu makalede Râzî’nin genel düşünce sistemi
çerçevesinde ele aldığı nefs kavramı ve mahiyetine yönelik yaklaşımı irdelenecektir.
Nefs cismânîlik nefs-beden İlişkisi nefsin ölümsüzlüğü soyut cevher oluşu tenasüh
Râzî’s (d. 606/1209) aproach regarding concept
and nature of the nafs expecially
can accepted as a synthesis and syncretize of Islamic philosophers and theologians. In this
sense he defends teory of ‘‘Intangible of the essence’’
with regard to existence and creation
of the nafs, the relationship between the nafs and the body and immortality of
the nafs. Likewise according to Râzî, when a person says ‘‘I’’, corresponds to his nafs, he accepted
the body and the nafs are two different essences.
According to him, nature of the created beings
before coming to self of them. Now then
the nafs which exist in advance as a nature,
has began a relation with the body consisting
of physical essence and symptoms. As a result of this relationship the nafs has
made its own means . In this article will be examined Râzî’s aproach about to concept and nature of the nafs, who has
deal with in the framework of the general system of thought him.
the nafs consisting of the substance the relationship between the nafs and the body immortality of the nafs consisting of intangible of the essence transmigration of the soul
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Aralık 2015 |
Gönderilme Tarihi | 5 Eylül 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 31 |