İster seküler bir perspektiften bakışı yansıtan "tabiat
boşluk kabul etmez" sözünden, isterse dinselliğin toplum hayatından
boşandırılması çabalarına karşın her şeyin dinselleşmesi argümanından hareketle
düşünelim, 20. yüzyıl boyunca kutsal ve dindışı bağlamında yaşanan
tartışmalar, modern insanı çok yoğun bir şekilde meşgul etmiştir denilebilir.
Peter Berger'nin ifadesiyle, "Kutsal Şemsiye" altında yaşanan
hayattan, modern zamanlarda dindışının olabilirliği varsayımından hareketle
"kutsal" ve "şemsiye"nin parçalanması, aslında beklendiği
gibi dindışının lehine bir alan büyümesini beraberinde getirmedi. Bir başka
deyişle, evrende tam bir sekülerleşmenin gerçekleşemeyeceği bugün gelinen noktada
birçok aydın ve düşün adamının ortak kanaati haline gelmiştir. Böylece
kutsaldan arınmaya doğru gidildiği varsayılan süreç, tam tersine işleyerek
dindışının kutsallaşmasına varmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Dosya-Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Eylül 2009 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ağustos 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Sayı: 14 |