Öz
Anlam değişimi, anlam değişimine yol açan faktörler ve anlam değişiminin mahiyeti anlambili-min konuları arasındadır. Anlam değişiminin ele alındığı çalışmalar artsüremli/ diakronik nitelik-tedir ve bu tarz çalışmalarda bir sözcüğün anlamsal gelişimi belli bir zaman aralığında ele alınır. Bir sözcüğün, kavramın anlamsal serüveni bir nevi onu kullanan topluluğun fikirsel dönüşümüne ışık tutar, bu nedenle bu tür anlambilim çalışmaları birçok sosyal bilim dalı için de önem arz etmektedir ve bu çalışmalarda çeşitli bilim dallarının içiçeliği ve iş birliği görülür.
Bir sözcüğün terim olma süreci, özel bir alanın literatürüne girmesiyle sözlük anlamının yanı sıra o alana has anlam veya anlamlar kazanmasını ifade eder. İslami terminolojide yer alan sözcükler de artık sözlük anlamlarının yanı sıra İslam literatürüyle bağlantılı anlamlar kazanmıştır ve bu anlamlarla o fikir dünyasının bir parçası haline gelmişlerdir. Sözcük, İslam öncesi dönemdeki içerdiği anlamlardan biriyle İslami bir terim haline gelse de hiçbir anlamsal değişim yaşamadığını söylemek güçtür. Zira artık yeni bir kavramlar dünyasının yani İslam olgusunun gölgesine girmiş-tir ve ondan etkilenmiştir. İslam dini ortaya çıkışının ardından kendi terminolojisini oluşturmuş ve bu sürece en yardımcı olan kaynak kutsal kitabı Kur’an olmuştur. Bu çalışmada İslami bir terim olan “şehit” kelimesi anlamsal açıdan incelenmiştir. “Şehit” kelimesi anlamsal olarak itikadi, askeri, hukuki ve siyasi çağrışımlar içeren bir terimdir. Bu çalışmada bu anlamların hangisinin önceden var olduğu hangisinin daha sonra kazanıldığı üzerinde durulmuştur.
Bir İslami terimin anlamsal dönüşümünü izleyebilmek için onu İslam öncesi yani Cahiliye dönemi ve İslam sonrası dönemde ele almak gerekmektedir. Tabi ki daha sonraki dönemlerde Kur’an’la birlikte edindiği anlamlarda da dönüşüm yaşamış olma ihtimali vardır. Nitekim yaşanan her türlü gelişme bu terimin anlamsal dönüşümüne neden olabilir. Fakat bu çalışmada şehit teriminin Cahiliye Şiirleri ile Kur’an metni arasındaki anlamsal serüveni incelenmiştir. Çalışmada betimsel analiz yöntemi kullanılmış, şehit kelimesinin yer aldığı bağlamlar içerisinde ifade ettiği anlamlar incelenmiştir. Çalışmada yapılan tüm sözlük, şiir ve ayet incelemelerinde her ne kadar şehit çekimi üzerine yoğunlaşılmış olsa da kelimeyle yakın bağlantılı olan kelimenin fiil formu şe-hi-de fiili, isim formu şehadet kelimesi ve çoğul formu şüheda kelimesi vb. diğer müştaklara da gerekli gö-rüldüğü miktarda değinilmiştir.
Çalışmanın ilk aşamasında “şehit” kelimesi Arap Dilinin farklı dönemlere ait yedi tane klasik söz-lükte taranmış ve etimolojik açıdan incelenmiştir. Sözlük incelemesi sonucunda ş-h-d kökünün görmek, bilmek, bulunmak anlamlarını; şehit kelimesinin gören, bilen, bulunan, şahit, Allah yolunda öldürülen anlamlarını; şehadet kelimesinin ise kesin haber ve şahitlik etmek anlamlarını içerdiği sonucuna varılmıştır. Sözlüklerde Allah yolunda öldürülen kişiye neden şehit denildiği ile alakalı birçok rivayete rastlanmış, bunlara çalışmada detaylı bir şekilde yer verilmiştir. Bu sebepler şu şekilde özetlenebilir: Allah yolunda öldürülen kişi hakka şahitlik etmiştir, savaşa tanıklık etmiş-tir ve o, Allah katında canlı ve hazırdır. Allah ve melekleri, düştüğü yer, üzerindeki kanı da onun hakka şehadetine şahitlik etmişlerdir. Ayrıca onun imanına şahitlik edilmiştir. Bu yorumlar ince-lendiğinde kelimenin bulunduğu faîl vezninin hem fâil hem ism-i mef’ûl anlamı taşımasının izleri görülmektedir.
Çalışmanın bir sonraki aşamasında şehit terimi bir kısım Cahiliye şiiri kaynaklarında taranmıştır ve aynı kökten türeyen diğer kelimelerle bağlantılı olarak Cahiliye dönemindeki kullanımı araştırıl-mıştır. Cahiliye şiirlerinin güvenilirliği bazı araştırmacılar tarafından tartışılsa da bu şiirler Arap dilinin gelişimiyle alakalı dilbilimsel çalışmalarda başvuru kaynağı olmayı sürdürmektedir. İnce-lenen kaynaklarda şehit terimine bir beyitte rastlanmış ve burada “bir savaşa, saldırıya tanıklık eden, katılan anlamlarında kullanıldığı görülmüştür.
Çalışmasının son aşamasında ise şehit ve şüheda kelimelerinin geçtiği bazı âyetler; Taberî, İbni Kesîr ve Zemahşerî tefsirlerinde taranmıştır. Çalışmada incelenecek âyetler Diyanet İşleri Başkanlı-ğı’nın sitesinden alınan verilere göre belirlenmiştir. İncelemeler sonucunda şehit teriminin; Allah’ı, Hz. Muhammed’i, İsa peygamberi, diğer peygamberleri ve Muhammed ümmetini nitele-mek amacıyla kullanıldığı görülmüştür. Şehit, Allah’ın sıfatı olarak her şeyi bilen, gören ve hiçbir şey ondan gaip ve gizli olmayan anlamına gelmektedir. Hz. Muhammed’in sıfatı olarak ise öne çıkan anlam; Hz. Muhammed’in Müslümanlara, yapıp ettiklerine ve onların, kendisine ve kendisi-nin tebliğ ettiği dine imanlarına şahit olduğu anlamı taşımaktadır. Muhammed ümmetinin ise diğer ümmetlere şahitlik edeceğinden bahsedilmektedir. İsa peygamberin ise Kıyamet günü kendisinin Allah’ın dinini tebliğ ettiğine dair şahit olacağı yorumlarına ulaşılmıştır. Ayrıca her peygamberin kendi ümmetinin şehidi olduğu ve Allah’ın katından kendilerine verilenleri tebliğ ettiklerine şahitlik edecekleri bildirilmektedir.
İncelenen tefsirlerde Kur’an’da şehit kelimesinin melek yerine kullanıldığı, hukuki bir terim olarak şahit, borç hususunda şahit ve Allah yolunda savaşırken ölen anlamlarında kullanıldığı yorumla-rına da ulaşılmıştır. Dolayısıyla şehit kelimesi Cahiliye döneminde; görmek, tanık olmak, bulun-mak anlamından hareketle savaşa katılan anlamında kullanılmıştır. Kur’an metninde ise anlamın kutsiyet kazandığı, kutsal bir dava uğrunda ölen anlamına evrildiği görülmüştür. Buna ek olarak şehit kelimesinin içerdiği şahit olma eylemi sıradan bir şahitlikten öte hakka şahitlik etme anlamı kazanmıştır. Bu çalışmada şehit teriminin İslam dininin literatürüne girerken yaşadığı dönüşüm ele alınmıştır. Bundan sonra daha ileriki dönemlerde yani İslami terim olduktan sonraki yaşadığı dönüşümün inceleneceği çalışmalar kelimenin İslam literatürü içindeki anlam seyrine ışık tuta-caktır.