Öz
Turizm, dinin postmodern dönemde görünürlük kazandığı alanlardan biridir. Bu yönüyle Türkiye özelinde turizm, dinin, kamusal/toplumsal postmodernist görünümünü yansıtması açısından önemli sosyolojik içeriklere sahiptir. Din turizmi ve İslâmî tatil konsepti bu görünürlüğün en dinamik örnekleridir. Bu nedenle turizm-din ilişkisi, din sosyolojisi açısından incelenmesi gereken önemli bir araştırma alanıdır. Araştırma, postmodern dönemde Türkiye’de turizm ile din arasında ne tür bir ilişki bulunduğunu incelemeye girişmektedir. Bu bağlamda postmodern süreçte dinin ve dindarlığın turizm alanlarında ne tür değişim ve dönüşümler geçirdiği anlaşılmaya ve anlamlandırılmaya çalışılmaktadır. Bu kapsamda çalışmada; “din-turizm ilişkisinin postmodern boyutları nelerdir? Dinin, turizme eklemlenmesinde ne tür değişimler ortaya çıkmıştır? Bu değişimler, turizmin hangi alanlarında ve ne şekilde görünürlük kazanmaktadır? Postmodern dönemde turizm, din ve dindarlıkları nasıl etkilemiştir? Postmodern süreçte dinin turizmdeki görünümü ne şekildedir ve işlevi nelerdir?” vb. problemler üzerinde durulmaktadır. Çalışma konunun bu problematiğini sosyolojik bir perspektifle anlamaya ve anlamlandırmaya girişmektedir. Araştırma, turizm-din ilişkisini doğrudan veya dolaylı olarak inceleyen dokümanlar üzerine yapılan dolaylı gözlem yoluyla elde edilen verilerin/bulguların analizine dayanmaktadır.
Turizm-din ilişkisi Türkiye’de daha çok “din turizmi” ve “İslâmî tatil” şeklinde iki farklı görünümde belirmektedir. Her iki turizm alanında, daha çok postmodernist eğilim ve değişimler bağlamında geleneksel yaşamla farklılaşan din motifleriyle ilişkili olarak ön plana çıkmaktadır. Bu noktada gerek din turizmi gerekse İslâmî tatiller, dinin ve dindar yaşam tarzının bir kesitinde (gündelik pratiklerde) postmodern görünümü somutlaştıran önemli toplumsal göstergeler taşımaktadır. Bu postmodern görünüm dolayısıyla dindar orta kesimin gündelik yaşamında girift, paradoksal ve tüketim odaklı bir tarzın belirginleştiği yön ve muhtevalar ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan bakıldığında söz konusu turistik alanlar, gerek turizm-din arasındaki ilişkiyi gerekse turizm-dindarlık tutum ve davranış etkileşimini ve bu çerçevede dindar kesimin postmodern tüketim pratiklerine yaklaşımını farklı yön ve boyutlarıyla resmetme imkânı sunmaktadır. Bu resimde din, dindarlık ve tüketim iç içe geçen bir kamusal/toplumsal alan ihtiva etmektedir.