As the first temple of the earth, the house of Allah on earth, the qibla of the Islam, the Kaʿba draws attention in terms of being the oldest temple of the geography where the verses of the Qurʾān were revealed, and the foundations of the Islam were shaped. In this context, it is essential to investigate the position of the Kaʿba in the pre-Islamic period, its place in the Arab society and the symbolic meanings of the figures and paintings in its sacred area. When the Kaʿba is examined in the light of the data in the narrations, the idols of people from 360 different tribes and religions in the haram area (sacred boundary area), the statue of Hubal, who has common features with the deity Baal and is considered one of the most important gods of Mecca, the figures of prophet Abraham, who is depicted drawing the fortune arrows of Hubal, and the relatively small statue of Ishmael, the ancestor of the Arabs, standing next to him, a pair of horns believed to belong to the ram that Abraham sacrificed in place of Ishmael, and depictions of many prophets, including Mary and Jesus, trees and angels. It is known through narrations that the Kaʿba remained in this state until the conquest of Mecca by the Prophet Muhammad and his companions. However, information on the dates when these images and figures began to be placed is controversial. The lack of written sources about the pre-Islamic period in Arabia and the lack of archaeological data due to geographical conditions are generally the main problems of Qurʾānic history studies. For this reason, the interpretations to be made on the limited amount of information obtained should be evaluated in terms of providing ideas for future studies. The fact that the information about the Kaʿba from the pre-Islamic period has disappeared has made it necessary for us to investigate the subject mostly within the framework of narrations. Since we do not have visuals of the materials inside the Kaʿba, in-text visuals were created with artificial intelligence (AI) based on the descriptive and illustrative expressions in the narrations to give the reader an idea and help him visualize the environment.
Yeryüzünün ilk mabedi, Allah’ın yeryüzündeki evi, İslam dininin kıblesi olarak Kâbe, Kur’an ayetlerinin indiği, İslam dininin temellerinin şekillendiği coğrafyanın en eski mabedi olması bakımından dikkat çekmektedir. İslam öncesi dönemde Kâbe’nin konumu, Arap toplumu içinde bulunduğu durumu ve kutsal bölgesinde yer alan figürlerin ve resimlerin taşıdığı sembolik manaları araştırmak bu bağlamda elzem olmaktadır. Kâbe, rivayetlerde yer alan veriler ışığında incelendiğinde harem bölgesinde 360 kadar farklı kabile ve dine sahip insanların putlarını, tanrı Baal ile ortak özellikleri bulunan ve Mekke’nin en önemli tanrılarından birisi olarak kabul edilen Hübel’in heykelini, Hübel’in fal oklarını çekerken tasvir edilen Hz. İbrâhim ve yanında duran nispeten küçük heykeliyle Arapların atası Hz. İsmâil’in figürlerini, Hz. İbrâhim’in Hz. İsmâil yerine kurban ettiği koça ait olduğuna inanılan bir çift boynuzu, ayrıca Hz. Meryem ve Hz. İsa’nın da içinde yer aldığı birçok peygamberin, ağaçların ve meleklerin tasvirlerini içermektedir. Mekke’nin Hz. Muhammed ve ashabı tarafından fethine kadar Kâbe’nin bu halde bulunduğu rivayetler aracılığıyla öğrenilmektedir. Ancak bu görsel ve figürlerin yerleştirilmeye başlandığı tarihlere ilişkin bilgiler tartışmalıdır. Arabistan coğrafyasında İslam öncesi dönem ile ilgili yazılı kaynakların çok fazla bulunmaması ve coğrafi şartlardan kaynaklı arkeolojik verilere rastlanmaması genellikle Kur’an tarihi çalışmalarının en temel problemidir. Ulaşılan sınırlı sayıdaki bilgi üzerinden yapılacak yorumlamalar, bu sebeple sonraki çalışmalara fikir vermesi açısından değerlendirilmelidir. İslam öncesi döneme ait Kâbe’ye ilişkin bilgilerin yok olmuş olması da konuyu daha çok rivayetler çerçevesinde araştırmamızı gerekli kılmıştır. Kâbe’nin içinde yer alan materyallere ilişkin elimizde görseller bulunmadığından, metin içi görseller okuyucuya fikir vermesi, ortamı gözünde canlandırmasına yardımcı olması için rivayetlerdeki tanımlayıcı ve tasvir edici ifadelerden yola çıkarak yapay zekâ ile oluşturulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 53 |