Örtünme, insanlara ait bir davranış
biçimidir. Kadın yahut erkeğe mahsus değildir. İnsanlar çevresel şartlardan,
iklimsel zorunluluklardan, beden sağlığını devam ettirme çabasından dolayı
yahut da bir taklit eylemi olarak örtünebilirler. Kuşkusuz, örtünmenin bunun
dışında sebepleri de vardır.
Tesettüre gelince, o örtünme
üzerinden görünür hale getirilen bir bilinç halidir. Kişiyi tesettüre
yönlendiren sebeplerle örtünmeye yönlendiren sebepler zaman zaman kesişse de
ortaya çıkan sonuçlar, farklı niyetlerin tezahürüdür. Bundan dolayı tesettürün,
kişiyi ona yönlendiren öğreti, inanç, kabul yahut kanaatlerin bir sonucu olduğu
ifade edilebilir. Müminlerin, tesettüre riayet etme ve hayatlarını tesettürlü
şekilde devam ettirme bilincine ulaşmasında Nur suresi 31. ayetin önemli bir
dönüm noktası olduğunu ifade edebiliriz.
Örtünme, insanlık tarihi kadar eskidir.
İlkel kabile ve topluluklarda, her ne kadar örtünmenin şekli, örtülen kısmın
miktarı, örtü olarak kullanılan malzeme gibi hususlar bazı farklılıklar
gösterse de sabit olan şey “örtünme”dir. Kadim topluluklarda örtünmenin
varlığı, bugün ortaya çıkan bulgularla kesinlik kazanmış durumdadır. İslam,
örtünmeye bir amaç kazandırmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 12 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 9 |
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ESOGUIFD) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.