Abstract
1980s are the times of liberalisation and opening of economies in the whole world. Globalisation has been accepted as a unique process with the collapse of Soviet Union. This situation has caused an economic phenomena called, "transition economies". Turkey is not considered in this respect. However, countries like Turkey, which has earlier expesienced this phenomena before are evaluated in this category.
The main problem of transition economies is what kind of response they give to the globalisation process. Because central countries of this globalisation process impose two regimes to peripheric countries. These are democracy in the political area and free market in economic area. However, efficient working of both democracy and free market economy is very closely related with historical and social dynamics of the countries. Therefore, the factors preventing the efficient working of these two regimes need a change and this is approached reactionally.
On the other hand, in ortodox economic approach, the development level of a country depends on production increase and efficient distribution of resources. The main mechanism providing this is free market. However, there are some factors historically and socially impeding efficient working of free market. These factors are determined as, inefficiencies arising from consumption relations, ınefficiencies from production process and ınefficiencies from political system .
Key Words: Globalisation, Transition Economies, Democracy, Free market
Öz
1980'li yıllar bütün dünyada dışa açılmanın ve serbestleşmenin hızlı bir biçimde yayıldığı, toplumlararası sınırların aşındığı ekonomik ve kültürel olarak küreselleşmenin boy gösterdiği bir dönem olmuş ve Sovyet Bloku'nun da çökmesi ile küreselleşme, alternatifsiz bir süreç olarak kendini kabul ettirmiştir. Bu durum, "Geçiş ekonomileri" adı altında bir iktisadi fenomenin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Türkiye gibi bu sürece daha önce girmiş ülkeler her ne kadar bu tanım kapsamında değerlendirilmese de, bu çalışmada Türkiye tanımlanan bu kategori içinde ele alınacaktır.
Küreselleşme karşısında geçiş ekonomilerinin karşı karşıya kaldığı temel problem bu sürece nasıl tepki verecekleri ile ilgilidir. Zira küresel sürece yön veren merkez ülkeler, çevre ülkelere iki temel rejimi dayatmaktadır. Bunlar siyasal alanda demokrasi, ekonomik alanda ise serbest piyasa modelidir. Ancak gerek demokrasinin gerekse serbest piyasa modelinin etkin işleyebilmesi bu ülkelerin tarihsel ve toplumsal dinamikleriyle ilişkilidir. Bu nedenle söz konusu iki rejimin etkin işletilmesini engelleyen faktörler, temelde değişimi gerektirmekte ve buna tepkisel yaklaşılmaktadır.
Diğer taraftan Ortodoks iktisadi yaklaşım çerçevesinde bir ülkenin gelişmişlik düzeyi, üretim hacminin arttırılması ve bununla bağlantılı olarak kaynakların etkin dağılımının sağlanmasına bağlıdır. Bu etkinliği sağlayan temel mekanizma ise serbest piyasadır. Ancak geçiş ekonomileri açısından yukarda da bahsedilen tarihsel ve toplumsal dinamikler açısından serbest piyasanın etkin işlemesini engelleyen faktörler vardır. Söz konusu faktörler bu çalışmada; tüketim ilişkilerinden kaynaklanan etkinsizlikler, üretim sürecinden kaynaklanan etkinsizlikler ve politik sistemden kaynaklanan etkinsizlikler, olarak ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Globalleşme, Geçiş Ekonomileri, Demokrasi, Serbest Piyasa
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2011 |
Gönderilme Tarihi | 10 Eylül 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 10 Sayı: 38 |
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (Electronic Journal of Social Sciences), Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
ESBD Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi (Electronic Journal of Social Sciences), Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilmiştir. Marka No:2011/119849.