Günlük yaşamımızda davranışlarımızı, inanışlarımız şekillendirmektedir. İnanışlarımızın temelinde ise ilk insanların evreni algılamak ve anlamlandırmak maksadıyla oluşturdukları model davranışlar yatmaktadır. Mit adını verdiğimiz bu inanışlar, yazının olmadığı devirlerde bilginin zihinde tutulmasının ve aktarımının zorluğu sebebiyle akılda kalıcı model bir davranış ile sembolleştirilmiş ve diğer nesillere aktarılmıştır.
Toplumun bir parçası olan sanatçı toplumda var olan inanışları, toplumun zihniyetini, toplumun evreni algılama ve ifade etme biçimini eserine yansıtmak durumundadır. XV. yüzyılda yaşamış olan Çağatay edebiyatının en önemli sanatçılarından Ali Şir Nevâyî, mitolojik unsurlara eserlerinde fazlaca yer vermesi bakımından dikkate şayan bir sanatçıdır.
Günlük yaşamımızda davranışlarımızı, inanışlarımız şekillendirmektedir. İnanışlarımızın temelinde ise ilk insanların evreni algılamak ve anlamlandırmak maksadıyla oluşturdukları model davranışlar yatmaktadır. Mit adını verdiğimiz bu inanışlar, yazının olmadığı devirlerde bilginin zihinde tutulmasının ve aktarımının zorluğu sebebiyle kalıcı model bir davranış ile sembolleştirilmiş ve diğer nesillere aktarılmıştır.
Dil, insanın varlıkları ve kavramları ses, yazı ve işaretle ifade ettiği bir anlaşma aracıdır. Bu bakımdan dil, toplumu oluşturan bireyler arasında anlaşmayı sağlar. Aynı dili konuşan insanların oluşturduğu toplum arasında ortak bir kültür meydana gelir. Dil; toplumsal yapı içerisindeki örf, adet, inanış, davranış biçimi gibi kültürel verimleri, estetik bir biçimde ifade etmeye imkân tanımaktadır. Dil ile oluşturulan edebî eserler, bu bakımdan kültürün taşıyıcısı konumundadırlar.
Toplumun bir parçası olan sanatçı; toplumda var olan inanışları, toplumun zihniyetini, insanların evreni algılama ve ifade etme biçimini eserine yansıtmak durumundadır. XV. yüzyılda yaşamış olan Çağatay edebiyatının en önemli sanatçılarından Ali Şîr Nevâyî, mitolojik unsurlara eserlerinde fazlaca yer vermesi bakımından dikkate şayan bir sanatkârdır.
Sanatkârın içinde yaşadığı toplumun inanışlarını ve davranış kalıplarını algılama biçimi, sanatkârın eserinde bu kalıpları sanatsal bağlamda ifade etme tarzı, edebî eserin değerini arttırmaktadır. Edebî eseri bu açıdan değerlendirmek; eserin yazıldığı dönemin sosyokültürel unsurlarını anlayıp yorumlamak, kültürel birikimin mahiyetinin gelecek kuşaklara aktarılması noktasında büyük önem arz etmektedir. Böylece, günümüz insanı, davranışlarının altında yatan gelenek ile taşınan model davranışların mahiyetini kavrayabilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 1 |