Son yıllarda tüm dünyada ilaca dirençli tüberküloz olgularında halk sağlığını etkileyecek ciddi artışlar görülmektedir. Bu çalışmada, ilimizde akciğer tüberküloz tanısı konulan hastalardan elde edilen Mycobacterium tüberculosis izolatlarında primer anti-tüberküloz ilaç direnç oranlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
2010-2014 yıllarında Mersin Verem Savaş Dispanseri’ne tanı amaçlı başvuran hastalara ait balgam örnekleri Adana Referans Bölge Laboratuarında incelenmiştir. Tüberküloz tanısı konulan balgam örneklerinde primer anti-tüberküloz ilaç duyarlılığı, Lewenstein-Jensen ve Mycobacteria Growth Indıcatör Tube (Becton Dickinson, ABD) yöntemiyle saptanmıştır. Kültür pozitifliği saptanan olgu sonuçları, tetkik sonuç defteri ve hasta dosyalarına kaydedilmiştir. Veriler bu kayıtlardan geriye dönük incelenerek elde edilmiştir.
Çalışmamızda, Mycobacterium tüberculosis kültür pozitif ilaç direnci çalışılan 244 olgudan 146’sının (%59.8) erkek ve 224’ünün (%91.8) yeni olgu olduğu tespit edilmiştir. Olguların 57’sinin (%23.4) 25-34 yaş arasında yoğunlaştığı saptanmıştır. Olguların 182 (%74.6)’si tüm ilaçlara duyarlı bulunurken, 62’sinin (%25.4) en az bir ilaca karşı dirençli olduğu (%14.8'inde tek ilaca, %6.6'sında iki ilaca, %2.5'inde üç ilaca ve %1.6'sında dört ilaca karşı direnç) saptanmıştır. En fazla ilaç direnci %9.4 ile izoniazide karşı geliştiği, bunu %4.1 ile streptomisin direncinin izlediği belirlenmiştir. Akciğer tüberkülozlu yeni olgularda çoklu ilaç direnci %3.6, eski olgularda %30 olup toplamda ÇİD-TB oranı %5.7 olarak tespit edilmiştir.
Son yıllarda tüm dünyada ilaca dirençli tüberküloz olgularında halk sağlığını etkileyecek ciddi artışlar görülmektedir. Bu çalışmada, ilimizde akciğer tüberküloz tanısı konulan hastalardan elde edilen Mycobacterium tüberculosis izolatlarında primer anti-tüberküloz ilaç direnç oranlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
2010-2014 yıllarında Mersin Verem Savaş Dispanseri’ne tanı amaçlı başvuran hastalara ait balgam örnekleri Adana Referans Bölge Laboratuarında incelenmiştir. Tüberküloz tanısı konulan balgam örneklerinde primer anti-tüberküloz ilaç duyarlılığı, Lewenstein-Jensen ve Mycobacteria Growth Indıcatör Tube (Becton Dickinson, ABD) yöntemiyle saptanmıştır. Kültür pozitifliği saptanan olgu sonuçları, tetkik sonuç defteri ve hasta dosyalarına kaydedilmiştir. Veriler bu kayıtlardan geriye dönük incelenerek elde edilmiştir.
Çalışmamızda, Mycobacterium tüberculosis kültür pozitif ilaç direnci çalışılan 244 olgudan 146’sının (%59.8) erkek ve 224’ünün (%91.8) yeni olgu olduğu tespit edilmiştir. Olguların 57’sinin (%23.4) 25-34 yaş arasında yoğunlaştığı saptanmıştır. Olguların 182 (%74.6)’si tüm ilaçlara duyarlı bulunurken, 62’sinin (%25.4) en az bir ilaca karşı dirençli olduğu (%14.8'inde tek ilaca, %6.6'sında iki ilaca, %2.5'inde üç ilaca ve %1.6'sında dört ilaca karşı direnç) saptanmıştır. En fazla ilaç direnci %9.4 ile izoniazide karşı geliştiği, bunu %4.1 ile streptomisin direncinin izlediği belirlenmiştir. Akciğer tüberkülozlu yeni olgularda çoklu ilaç direnci %3.6, eski olgularda %30 olup toplamda ÇİD-TB oranı %5.7 olarak tespit edilmiştir.
Bulgularımız
Sağlık Bakanlığı Verem Savaş Daire Başkanlığı Türkiye ortalamalarından
yüksektir. Tüberküloz hastalarının tedavisi düzenlenirken ilaç dirençlerinin
göz önünde bulundurulması ve doğrudan gözetim altında tedavinin aksatılmadan
sürdürülmesi önerilir.
Significant increas in drug-resistant tuberculosis
cases which effect the public health has been detected in last years. In this study, we aimed to determine
the primary tuberculosis drug resistance rates in Mycobacterium tuberculosis isolates
obtained from patients diagnosed with lung tuberculosis in our province.
In 2010-2014, a sample of people who applied
to the Mersin Tuberculosis Dispensary for diagnosis was reviewed to Adana
Reference Region Laboratory. Primary anti-tuberculosis drug susceptibility was determined
by Lewenstein-Jensenand Mycobacteria Growth Indıcatör Tube (Becton Dickinson, ABD) in
phlegm specimens diagnosed with tuberculosis. The results of the cases with culture
positivity were recorded in the examination result book and patient files. Data
were obtained from these records retrospectively. The maximum drug resistance was
determined to be resistant to isoniazid with %9.4, followed by streptomycin with
%4.1. In the new cases with pulmonary tuberculosis, multiple drug resistance was
%3.6, %30 in the old cases and the total rate of multi-drugresistant tuberculosis
was %5.7.
In our study, it was found that 146
(%59.8) males and 224 (%91.8) new cases were among the 244 cases with Mycobacterium
tuberculosis culture positi drug resistance. It was found that 57 cases (%23.4)
were concentrated between the ages of 25-34. While 182 (%74.6) of the cases were
susceptible to all drugs, 62 (%25.4) were resistant to at least one drug (%14.8
to one drug, %6.6 to two drug, %2.5 to three drug, and%1.6 to four drug
resistance). It
was determined that maximum drug resistance was developed against isoniazid
with %9.4, followed by streptomycin resistance with %4.1. In the new cases with
pulmonary tuberculosis, multiple drug resistance was %3.6, %30 in the old cases
and the total rate of multiple drug resistance was %5.7.
Our findings Ministry of Health Department of Tuberculosis Turkey are higher than average. It is recommended that drug resistance be taken into consideration while treating tuberculosis patients and that the treatment should be continued under direct supervision without delay.
Mycobacterium tuberculosis resistance pulmonary tuberculosis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Mayıs 2019 |
Gönderilme Tarihi | 18 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Uluslararası Hakemli Dergi
Dergimiz Açık Erişim Politikasını benimsemiş olup dergimize gönderilen yayınlar için gerek değerlendirme gerekse yayınlama dahil yazarlardan hiçbir ücret talep edilmemektedir.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.