AMAÇ: Her bir bireyin kendi bedeni üzerinde sorumluluğu, otonomisi kesindir ve hukuk açısından da
korunmaktadır. Çocuklarda ve özellikle prematürelerde temel olan Yaşama Hakkıdır ve bu tüm Mahkeme
Kararları açısından da net ve kesindir. Buna uymayan ailelerin bebekleri Çocuk Koruma Kanunun 5.
Maddesi c ve d bendine göre ailelerden alınarak devlet koruması ve gözetimi altına alınır. Bu açıdan
bilgilendirme konusuna hukuksal açıdan bakarak yorumlanmak amaçlanmaktadır.
Dayanaklar/Kaynaklar (Materyal ve Metot): Tüm İnsan Hakları ile ilgili Ulusal ve Uluslararası
noktalar ele alınarak, bilgilendirme ve rıza konusu, özellikle prematürelerde ele alınmıştır.
Her bir bireyin kişilik hakları temelinde, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan,
otonomisine gereken insanlık boyutu yaklaşımlar, onuru korunum gözetilmeli ve gereken saygı gösterilmesi
etik ve hukuk açısından zorunluluktur. Yaşam Hakkı temel insan olarak var olma hakkı olduğu dikkate
alınarak, tıbbi zorunluluklar ve kanunda belirtilen durumlarda rıza gözetilmeden yapılacaklar
tanımlanmıştır. Tıbbi gereklerden bahisle veya her ne suretle olursa olsun, hayat hakkından
vazgeçilemez. Kendisinin veya bir başkasının talebi olsa dâhil, kimsenin hayatına son verilemez.
Ulusal ve Uluslararası tüm yasal boyut, tıbbi yaklaşımlarda, sağlık açısından her türlü yaklaşımda
yaşam hakkı konusu dışındakilerde rıza şartı olduğu, rıza alınması içinde bilgilendirmenin gerekli
olduğu vurgulanmaktadır.
Ölüm Hakkı, letting to die, kaliteli yaşam gibi konularda gündeme getirilmiştir.
Bu sunumda Ulusal ve Uluslararası etik ve hukuk değerlendirmeler ile bazı mahkeme sonuçları ile
boyut irdelenmektedir.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulun 2011 yılında oluşturduğu bir formda
güncellenerek ayrıca eklenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 1 Sayı: 2 |