Prematürenin Yaşam Hakkı doğal canlı olma hakkıdır, özellikle yaşam sınırında
olan prematüre bebeklerin, öncelikle korunması, yaşamın sağlanması gereken bir
Haktır
Amaç: Yaşam Hakkı canlı olan varlıkların oluşumu için mutlak gerekli olan bir boyuttur. Bu hak hukuk ve etik temel
üzerinde koruma ve desteklenmektedir, herhangi bir durumda olumsuz davranışlar suç kapsamında ele
alınmaktadır. Bu verilerin Bildirge olarak “Yaşam Sınırında olan Prematüre Bebeklerin Korunma, Gözetilmesi ile
İzlem açısından Etik Prensipler” hazırlanmasına dayanak alındığı, sunulduğu bir çalışmadır.
Dayanaklar/Kaynaklar: Uluslararası ve Ulusal, Yaşam Hakkı konusunda hukuksal ve etik olarak
belirtilenler Makaleye eklenmiştir. Konu bunlar üzerinde irdelenmektedir.
Giriş: Yaşam hakkı, bir canlının var olması için gereken bir boyut olmaktadır. Yaşam sınırında olan prematüre
bebeklerde de fizyolojinin sağlanması ve fizyopatolojinin gelişiminin önlenmesi gereklidir, hekimlik mesleğinde
tedavi garantisi olmadığı için, prematürelerin büyüme ve gelişmesinin Yoğun Bakım Ünitelerinde izleminin
sürdürülmesi uzun bir süreç olarak ancak sevgi ve empati ile sürdürülebilecek boyuttadır.
Genel Yaklaşım; Yaşamın ne olduğu ya da ne zaman başlayıp ne zaman sona erdiği konusunda düşünürle farklı
yorumlarda bulunmakta, inanışlar ile de net açıklığa kavuşturulmamış, kişilere göre özgü, hukuk temelinde,
kesin ve tartışmasız değildir. Ancak bilinen ve açık olan durum, yaşam hakkından keyfi olarak bir canlı,
mahrum bırakılırsa diğer tüm haklar anlamsız olacaktır, ölü olanın vatandaşlık dahil hukuk temelinde hakkı
söz konusu edilemez. Bu nedenle ölüm olayları kamu tarafından araştırmakta ve pozitif yükümlülük olarak
defin ruhsatı verilmektedir. Doğmamış ve gebelikte de yaşama kapsamında koruma yollarının hukuk yapısı
içinde sağlandığı açıktır. Hamileliğin sonlanmasının sadece annenin özel hayatının bir meselesi olduğu
şeklinde yorumlanmayacağı da yasal çerçeve içinde belirgindir.
Yaklaşım: Yaşam hakkı ilk belirtilen haktır, yaşam alındıktan sonra geri verilemez, katı şekilde
yorumlanmalıdır, yorumlama yapılamaz. Ayrıca doğmamışın yaşamı da korunmalıdır, bu açıdan intrauterin olan
ölüm olayları araştırılmalı, buna göre defin yapılmalıdır. Ötenazi bazı Etik Tanımlamalar içinde (Groningen
Protokolü) temelinde ele alınsa da Ülkemizde aktif ve pasif uygulama suç niteliğindedir.
Sonuç: Hekimlik mesleği açısından prematürelerin yaşam sınırında olanlar açısından, tedavi olanakları olarak ele
alınması söz konusu edilmediği, aylarca süren yoğun bakımın sonucunun ve karşılaşılacak sorunların tahmininde bile
var sayılamayacağı, hekimlerin tedavi garantisi de veremeyecekleri dikkate alındığında, sadece intrauterin
yaşamdaki fizyolojiye uygun yaklaşım ve fizyopatolojinin engellenmesine yönelik uygulamalar ile büyüme ve
gelişmesinin sağlanması hedeflenmelidir.
Yorum: Yaşam sınırında olan bir prematüre bebeğin aylarca Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitelerinde bakılması,
tükenmişlik sendromu ötesinde, önemli bir inanış, güç gereklidir, ki bunun kaynağı da sevgi; bilime, insanlığa,
prematüre bebeğe, empati yaparak, onunlar bütünleşerek yapılmasını gerekli kılar. Hekim, hemşire ve eczacı
yanında tüm sağlık hizmetlerinin de birbiri emrinde değil, eşgüdüm ve iş birliği içinde olması da zorunluluk
taşımaktadır.
AIM: Right of the Life, is compulsory essential concept for each living organism, as Human being. This
Right is grounded on legal and ethical concerns, and thus, supported on care and serve, with conflicting
actions be a legal crime. This Article is for grounding the ethical Declaration as “The Ethical Principles
for care, serving and follow up the pre-viable preterm infants”.
Grounding Aspects: National and International legal and ethical parameters are for the evaluation of
this Article. The subject is based on pre-viable preterm infants, supportive perceptions.
Introduction: To be alive, is requiring every manner, for a living organism, as human. Keeping the physiological
status as appropriate for the gestational age, and overcome for becoming of psychopathological problems must be
maintaining for the pre-viable preterm infants. Treatment is not given warranties from the physician, for months,
days care of the preterm infants at Intensive Care Unit of Neonatology, is just be achieved by love and empathy.
General Considerations; The meaning of life, and ending of it, is a common matter for the philosophers, and
believers. Mostly private issues are noticed, thus, not objective and not certain for a legal concept. Thus,
the reality, if away of the living one, all the rights have no meaning, including the civil rights. Therefore,
death must be investigated and be given the permission of burying by the government, for positive
obligation. It is also including at the intrauterin, unborn infants, for contemplating the life expectancy.
Ending the pregnancy is not the right of a mother, at legal perspective.
Proceeding: The first and ultimate right is right of life, thus, not given after taken, and be strictly served and
protect, and not be any evaluation on it. Caring of the pregnancies be also considered, for reasoning of the death.
Euthanasia is prohibited in Turkey, thus at Groningen Protocol ethically be indicated, active and passive
application is a crime.
Notions: The pre-viable preterm infants, not considered as treatment, thus, for continuous daily care and serving,
the medical result will not be estimated, thus, not be an any consideration on it. Intensive Care applications
problems and estimated constitutional problems will not be confirmed therefore only be physiological status be
adjusted and overcome for the physio pathological conditions be basic one. Growth and development is only a
perspective status, be at the follow-up aiming.
Conclusion: The continuing power of a Neonatology Intensive Care Unit is love, to medical science, the humanity
and ethical concepts, thus, for overcome the burnout syndrome. Neonatology Unit staffs are all in cooperation
and in relation under complete responsibility not under one of them, mainly as physician, nurse and pharmacies.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 2 |