Alban Berg’s incomplete opera, Lulu, has inspired several reinterpretations, among them is Olga Neuwirth’s music theater American Lulu (2006-2012), in which the composer reimagines Berg’s opera within the context of Civil Rights Movement, directing our attention to the subjects of racial discrimination and social injustice. By recasting the White queer characters, Lulu and Countess Geschwitz -in Neuwirth’s adaptation “Eleanor”- as African Americans, the composer presents an intersectional approach to race, gender, and sexuality. In her portrayal of the subjugated characters, Lulu and Geschwitz, as emancipated subjects, Neuwirth advocates for agency, a perspective examined in this article through the lens of Sartre’s existentialism and de Beauvoir’s concept of the Other. American Lulu explores Black self-determination through the figure of Eleanor, who evokes the Sartrean notion of “for-itself”, contrasting with the portrayal of “white-masked” Lulu, representing inauthenticity. This dichotomy is reflected in the distinct musical expressions of the two characters: While Lulu’s European musical language, echoing Berg, evokes “in-itself” as a symbol of the character’s immanent nature, Eleanor's music, reminiscent of 1970s soul, is identified with her Blackness, hinting at her authenticity. In American Lulu, Neuwirth navigates Black liberation with an attitude that fosters courage. However, the composer’s engagement with race contains certain problematic aspects, one of which is the romanticization of the Black experience.
Keywords: Black experience, gender, agency, Olga Neuwirth, American Lulu
Alban Berg’in tamamlanmamış operası Lulu, çeşitli uyarlamalara ilham kaynağı olmuştur. Bunlardan biri de Olga Neuwirth’in 2006-2012 yılları arasında bestelediği müzik tiyatrosu American Lulu’dur. Neuwirth, Berg’in operasını ABD’deki Sivil Haklar Hareketi bağlamında yeniden yorumlayarak ırksal ayrımcılık ve toplumsal adaletsizlik konularına dikkat çekmektedir.
Besteci, uyarlamasında Beyaz queer karakterler Lulu ve Kontes Geschwitz’i Afrikalı Amerikalı olarak kurgulayarak, ırk, cinsiyet ve cinsellik konularına kesişimsel bir yaklaşım sunmaktadır. American Lulu’da Berg’in Lulu ve Geschwitz (Eleanor) karakterlerini özgürleşmiş bireyler olarak tasvir eden Neuwirth, bu makalede Sartre’ın varoluşçuluğu ve de Beauvoir’ın “Öteki” kavramları üzerinden incelenen bir perspektifle, bireylerin özne olma yetisini savunmaktadır. Eleanor Siyahların kendi kaderini tayin hakkının bir yansıması olarak Sartre’ın kendi-için-varlık kavramını çağrıştırırken, buna tezat olarak Lulu, kendinde-varlığı ve ötekiliği simgeler. Bu ikilik, iki karakterin müzikal ifadelerini de yansımaktadır: Lulu’nun Berg'i anımsatan Avrupalı müzikal dili karakterin içsel doğasının bir sembolü olarak otantik olmayan bir varoluş durumunu temsil ederken, Eleanor’un 1970'lerin soul müziğini andıran tarzı Siyah kimliğiyle özdeşleşerek otantikliğine işaret eder. American Lulu'da Neuwirth, Siyah özgürleşmesini cesaret aşılayan bir tavırla ele almaktadır. Ancak, bestecinin ırk konusuna yaklaşımı Siyah deneyiminin romantikleştirilmesi gibi bazı sorunlu yönler de içermektedir.
Anahtar kelimeler: Siyah deneyimi, toplumsal cinsiyet, eylemlilik, Olga Neuwirth, American Lulu
Siyah deneyimi toplumsal cinsiyet eylemlilik Olga Neuwirth American Lulu
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Müzikoloji ve Etnomüzikoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 4 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |