Although language is a natural phenomenon, understanding its structural and functional dimensions requires theoretical frameworks. Theories play a crucial role in analyzing the multilayered nature of language. Studies on Turkish grammar have been shaped within such frameworks, and the development and transformation of grammatical rules have been traced accordingly. In the context of Turkey Turkish, grammar instruction has predominantly relied on formal structures and traditional methods. This has led to the controversial transmission of certain rules and ambiguities in application. This study reexamines one of the key sentence elements—namely the "indirect object/locative complement"—from a functional grammar perspective. The study is structured into four main sections: “Introduction,” “Consistency and Autonomy,” “Evaluation of the Naming of the Indirect Object/Locative Complement,” and “Conclusion.” The first part outlines the principles of functional grammar, focusing on the laws of consistency and autonomy. The second part addresses naming issues, challenges in form-meaning relationships, categorization problems, and the necessity of grouping complements under the broader category of adverbials. The conclusion argues for a meaning-oriented approach that integrates form and function to enhance the effectiveness of grammar instruction.
Indirect object Locative complement Linguistic economy Functional grammar Adverb
Dil, doğal bir oluşum olsa da yapısal ve işlevsel yönlerinin anlaşılabilmesi için kuramsal yaklaşımlara gereksinim duyar. Kuramlar, dilin çok katmanlı yapısını açıklamada önemli araçlardır. Türkçeye dair yapılan çalışmalar da bu doğrultuda çeşitli teoriler geliştirmiş, dil bilgisi kurallarının oluşumu ve dönüşümü bu çerçevede izlenmiştir. Türkiye Türkçesinde dil bilgisi öğretimi, genellikle biçimsel yapılar üzerinden ve geleneksel yöntemlerle sürdürülmektedir. Bu da kimi kuralların tartışmalı biçimde aktarılmasına ve uygulamadaki belirsizliklere neden olmaktadır. Bu çalışmada, cümlenin temel ögelerinden biri olan “dolaylı tümleç/yer tamlayıcısı”, işlevsel dil bilgisi bağlamında yeniden değerlendirilecektir. “Giriş”, “Tutarlılık ve Özerklik”, “Dolaylı Tümleç/Yer Tamlayıcısı Ögesinin Adlandırılmasının Değerlendirilmesi” ve “Sonuç” bölümlerinden oluşan çalışmanın öncelikle işlevsel dil bilgisi kuramı çerçevesinde tutarlılık ve özerklik yasaları tanıtılacaktır. İkinci bölümde ise dolaylı tümleç/yer tamlayıcısı ögesinin adlandırılma meselesi, biçim-anlam ilişkisindeki sorunlar, kategorilendirme problemi ve tümleçlerin zarf üst çatısında birleştirilmesinin gerekliliği ders kitapları ve sınav soru örnekleriyle tanıklanarak dile getirilecektir. Sonuç bölümünde ise yapıyla işlevin birlikteliğine dayalı bir yaklaşımın, dil öğretiminde anlam merkezli bir kolaylık sağlayacağı fikri savunulacaktır
Dolaylı tümleç Yer tamlayıcısı Tutumluluk İşlevsel dilbilgisi Zarf
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeni Türk Dili (Eski Anadolu, Osmanlı, Türkiye Türkçesi) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Eylül 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2025 |
Kabul Tarihi | 5 Eylül 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 23 |