Müslüman Türk kimliğine sahip Nahçıvan ve Revan hanlıkları, 1826-1828 yılları arasında Rusya’nın İran ile yaptığı savaşla birlikte İran lehine olan statükosunu kaybetmiştir. Savaş sonunda imzalanan Türkmençay Antlaşmasıyla (1828) bölgenin Rusya’nın kontrolü altında olduğu onaylanmıştır. Ruslar, Nahçıvan ve Revan hanlıklarının mevcut durumunu 1829 Edirne Antlaşması ile Osmanlı Devleti’ne de kabul ettirmiştir. Bu gelişmelerle birlikte Birinci Dünya Savaşı’na kadar bölgede Rus hâkimiyeti güçlü şekilde hissedilmiş ancak Rusların savaştan çekilmesiyle bölgede otorite boşluğu doğmuştur. Brest Litovsk Antlaşması ile Kars, Ardahan ve Batum üzerinde söz sahibi olan Osmanlı Devleti, özellikle Kars’ın bir parçası olarak gördüğü Nahçıvan’a asker göndermiş ve bu bölgenin özellikle Ermeni çetelerden temizlenmesini hedeflemiştir. Ancak Birinci Dünya Savaşı’ndan mağlup ayrılan ve galip devletlerin taleplerine boyun eğmek durumunda olan Osmanlı Devleti, Nahçıvan bölgesindeki askeri varlığını azaltmak mecburiyetinde kalmıştır. Bu durumda bölgedeki siyasi boşluktan faydalanan Ermeniler, İngilizlerin yoğun desteğiyle bölgede katliamlara girişerek demografik yapıyı değiştirmek ve Nahçıvan’ı Ermenistan devletine bağlamak istemişlerdir. Bu amaç doğrultusunda bölgede Müslüman halk sistematik şekilde katledilmiş veya sürgüne zorlanmıştır. Sürgün bölgelerinden bir tanesinin de İran olması planlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 5 |
ETUT Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.