Türklerin kâinat hakkındaki ilk düşünceleri üzerine yapılan araştırmalarda, en eski dönemlerde gök (uçmağ)- yer-su ve yeraltı (tamu) dünyasıyla ilgili hususlar ön plana çıkmaktadır. Burada tabiat kültlerine olan inanç ve atalar kültü dönemiyle ilgili kültür dikkat çekmektedir. Yazılı kültürden önce, kaya tasvirleri ve resim yazıları, yani petroglif, ideogram, piktogram ve tamgalar bu hususla ilgili çalışmalara ışık tutmaktadır. Eski Türk din, inanç ve kültürüyle XI.-XII. Yüzyıllardan sonraki kaynaklar göz önünde tutulmakla beraber, sözkonusu bu dönemler için belge sayılamamaktadır. Türklerin sonradan kabul ettiği milletlerarası dinler, kozmolojik manada Türk kültürüyle ilgili pek çok yeni kavram getirmiştir. Kitabelerden, milletlerarası dinlerin Kök Türk dönemi kitabesinde Budizmin, Uygur dönemi ile ilgili olarak da Maniheizmin Türkler üzerindeki etkileri, gök-yer ve atalar dini çevresine çok erken nüfuz ettiği anlaşılmaktadır. Türklerin başlangıçta evren ile ilgili tasarımları, ikili evren anlayışına (dikotomi) dayanmaktaydı. Yaruk ve Karang yani gök ve yer’in temsil ettiği iki ilkeli sistemde evrenselcilik mevcut olup uygulama ve düşünce yapısında Türklerdeki merkeziyetçi devlet dini ortaya çıktığı görülmektedir. Türk mitolojik anlatımları, efsane, masal ve şaman dualarında Türklerin evren-kainat anlayışına ilişkin pek çok motif karşımıza çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: Özel Sayı 1 |