Amaç: Bu çalışmada intraoküler lens (IOL) konularak veya konulmadan yapılan ekstrakapsüler ekstraksiyon (EKKE) ve fakoemülsifikasyon (FAKO) yöntemlerinin 28 gün süre içinde göz içi basınçlarına etkilerini araştırılması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Materyal olarak her iki cinsiyetten farklı yaşlarda vücut ağırlıkları 10 ile 30 kg arası olan katarakt teşhisi konulan 20 köpek kullanıldı. Katarakt teşhisi, direkt ve indirekt oftalmoskop, ultrasonografi, biyomikroskop ile yapıldı. Katarakt olguları klinik muayene ve ultrason ile immatür (7 olgu), matür (7 olgu) ve hipermatür (6 olgu) olarak sınıflandırıldı. Köpekler 10’arlı iki gruba ayrıldı. Katarakt teşhisi konulan 10 köpeğe EKKE ve diğer 10 köpeğe ise FAKO operasyonları gerçekleştirildi. Her iki grup için 41 dioptrilik tek parça akrilik intraoküler lens kullanıldı. Bulgular: Göz içi basınçı IOL kullanılmayan EKKE grubunda 14. günde en düşük seviyede ölçüldü. IOL uygulanan grupta ise düzensiz seyir gösterdi. Fakoemülsifikasyon IOL uygulanmayan grupta ise göz içi basınçları 21. günde en düşük seviyede ölçüldü. Bununla birlikte 28. gün sonunda bütün değerlerin referans aralığında olduğu tespit edildi. Öneri: Kataraktlı olgularda göz içi basınçları dikkate alındığında her iki cerrahi uygulamanında kullanılabileceği kanısına varılmıştır. Cerrahinin başarısı doğru hasta seçimi, doğru cerrahi teknik, doğru ekipman ile olmaktadır. Bunun yanı sıra katarakt immatür dönemde teşhis edilirse fakoemülsifikasyonun başarı oranı artmaktadır.
Aim: The aim of this study was to investigate the effects of intraocularpressure (IOP) in extracapsular extraction (ECCE) and phacoemulsification (PHACO) methods with or without intraocular lens (IOL) on dogs with cataract for a 28-day period.Materials and Methods: Twenty adult dogs of both sexes with cataracts, weighing between 10 to 30 kg and at different ages were used as materials. Cataracts were diagnosed by direct and indirect ophthalmoscopy, ultrasonographic examination and biomicroscopy. Cataracts were classified as immature (7 animals), mature (7 animals) and hypermature (6 animals). Dogs were divided into two groups each consisting of 10 animals. Ten dogs with cataract were operated on for ECCE and the other group of 10 dogs underwent a phacoemulsification procedure. In the two groups, 10 animals were used for 41 dioptry single-piece acrylic intraocular lens. Results: Intraocular pressure was felt at the lowest level 14 days after the operation in the ECCE without IOL implanted group. The IOL implanted group showed irregular levels. Intraocular pressure level was the lowest on the 21st day, without IOL implanted group in phacoemulsification. However, all values remained within the reference values at the end of a 28-day period postoperatively. Conclusions: Both surgeries could be used for cataract cases in terms of IOP effects. Selection of the patient, correct surgical technique and adequate equipment are important for the success of a surgery. But, it has been also concluded that success of phacofragmentation surgery increased when the animals are in immature stages.
Diğer ID | JA62BV23PT |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 30 Sayı: 4 |