İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan yenidünya düzeninde siyaset ve ekonomi iki kutuplu bir sistem dâhilinde inşa edilmiştir. Bir tarafta Doğu Bloğu adı verilen SSCB’nin başını çektiği sosyalist/komünist rejimler, diğer tarafta ise, Batı Bloğu adı verilen ABD’nin liderliğinde demokratik ve kapitalist devletlerin oluşturduğu kutup yeni uluslararası sistemi düzenlemiştir. Bu yeni sistem ile beraber de ABD ile Avrupa devletleri arasında gelişen ilişkiler, “Transatlantik” olarak tanımlanmaya başlanmıştır.
Meydana çıkan iki süper güç savaşın izlerini yok etmek ve ülkeleri etki alanlarına almak için siyasi ve ekonomik yönlerden destek olmaya başlamışlardır (Nolan,2012). Transatlantik ilişkilerde krizlerin çözümü Soğuk Savaş sonrası dönemde karşılıklı ekonomik bağımlılığa dayalı hale gelmiştir (Risse, 2016).
Son dönemde değişen uluslararası dengeler ile beraber Transatlantik ilişkiler dönüşmeye başlamış ve ittifakın önemine inanmayan liderlerin iktidara gelmesi ile de ilişkiler daha kırılgan hale gelmiştir. 2016 yılında ABD Başkanı olan Donald Trump Transatlantik ilişkilere yeni bir açılım getirmiş, başta NATO olmak üzere önemli konularda ciddi görüş ayrılıkları meydana gelmiş ve ortaya çıkan tehdit algısı ile beraberde ittifak ilişkileri zayıflamaya başlamıştır.
Trump’ın AB ile ABD arasındaki karşılıklı ticaret hacmini arttırmayı amaçlayan TTIP antlaşmasını Amerikan ticari çıkarlarına zarar vereceği gerekçesiyle iptal etmesi, taraflar arasındaki güvene zarar vermiş ve pek çok Avrupalı ve Amerikalının transatlantik ilişkilerin geleceği ile ilgili kaygılarını arttırmıştır (Bindi, 2019).
Kasım 2020’de Başkan seçilen fakat görevi henüz devralmayan Biden ise uluslararası kurumlarda yeniden bir düzenleme, uluslararası ekonomiyi yeniden düzenleyerek dış politika stratejilerini şekillendireceğini vaat etmiştir. Trump’n aksine NATO’nun askeri olarak güçlenmesini ve İttifakın ortak tehditlerle karşı kapasitesinin artırılacağına dair yaptırımların olacağını vaat etmektedir. Kamuoyuna göre Biden ile beraber ABD’nin küresel sistemle ilgili politikaları uluslararası düzlemde bir rahatlama meydana getirecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2021 |
Gönderilme Tarihi | 15 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 6 |