Rus birliklerine karşı büyük hezimetlerin yaşandığı ve başkent İstanbul’un sınırlarının tehlike altına girdiği 93 Harbi neticesinde Osmanlı Devleti Rusların daha fazla ilerleyişinden endişe ederek Birleşik Krallık’ın desteğine ihtiyaç duymuştu. 13 Haziran 1878 tarihinde Berlin’de toplanacak kongre ve bu kongre sonucunda 13 Temmuz 1878 tarihinde imzalanacak Berlin Antlaşması’ndan önce, Osmanlı devlet adamları Birleşik Krallık diplomatları ile dirsek teması kurarak bu süreç içerisinde Rusya’ya karşı destek almaya çalışıyordu. Yapılan görüşmeler neticesinde kongre başlamadan önce Birleşik Krallık’ın desteğini almak için Osmanlı Devleti büyük bir taviz vermek zorunda kalacaktı. Bu taviz Kıbrıs’tı. Kıbrıs’ın yönetilmesi hakkı, Kıbrıs Konvansiyonu adı verilen gizli bir anlaşma ile belirli bir ücret karşılığı Birleşik Krallık’a kiralandı. 1914’te 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Birleşik Krallık ve Osmanlı Devleti’nin farklı kutuplarda karşı karşıya gelmesi, Britanyalıları kızdırdı ve ada 1914 yılında Britanyalılar tarafından vali atanmak suretiyle tamamen ilhak edildi. O günden bu güne Kıbrıs coğrafyasında 2. Dünya Savaşı, 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan etmesi, 1963 Kanlı Noel olayları, EOKA katliamları, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı, 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulması, adanın tekrar birleşmesini öngören Annan Planı’nın başarısız olması gibi uzun soluklu bir dönem yaşandı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Göç, Etnisite ve Çok Kültürlülük Sosyolojisi, Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 15 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 13 |