657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesine göre Türkiye’de 3 farklı statüde kamuda personel istihdam edilebilmektedir. Bunlar; memur, sözleşmeli personel ve işçi statüleridir. Memur sayısında sürekli bir artış söz konusu iken, özelleştirme uygulamaları kamuda istihdam edilen işçi sayısını azaltmıştır. Bunun yanında 1980 sonrasında hükümetler, kamu sektöründe İş Kanunu’na tabi personel sayısını azaltma eğiliminde olmuşlardır. 1990’lı yılların başından itibaren Kamu kurumlarının temizlik, güvenlik vb. alanlarda ihtiyaç duyduğu destek hizmetlerinin “hizmet satın alma” ile karşılanması uygulaması yaygınlaşmıştır. Bu uygulama neticesinde kamu kurumlarında alt işverene bağlı olarak çalışan kişi sayısı yüzbinleri bulmuştur. Zamanla bu sistemden kaynaklanan sorunlar, politik alanda da tartışılmaya başlanmış ve Hükümeti tedbir almaya sevk etmiştir. 2017 yılında çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile tanımlanan şartlar ve yöntem doğrultusunda alt işverene bağlı olarak çalışan şirket personeli, çalıştığı kurumun sürekli işçi statüsünde kamu personeli haline getirilmiştir. 696 sayılı KHK olağanüstü hal döneminde çıkarıldığı için, daha sonra bu KHK, TBMM tarafından uygun bulunarak 7079 sayılı Kanuna dönüştürülmüştür. Düzenleme öncesi 400 bin kişi civarında olan kamuda çalışan işçi sayısı, 696 sayılı KHK’nın uygulanması neticesinde belediye şirketlerinde çalışan kişilerle birlikte 1 milyonu aşmıştır. Bu çalışmada; Kamu sektörü istihdamının dayandığı temel mevzuat, kamudaki hizmet alımı ve bununla ilişkili olan “alt işveren” olgusu ana hatlarıyla tanıtıldıktan sonra, 696 sayılı KHK ve 7079 sayılı Kanun ile getirilen yeni yaklaşımın kamu istihdamı üzerindeki etkileri üzerinde durulmuştur.
İstihdam Kamu Sektörü Kamuda Çalışan İşçi 696 Sayılı KHK 7079 Sayılı Kanun
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 11 Sayı: 2 |