Halk sanatları kültürel bir bellektir. İçerisinde
sadece yaratıldığı topluma özgü maddi ve manevi değerler
bütününü taşımaz aynı zamanda toplumun çevresini, doğasını, duygu ve düşünce tarzını yeniden yorumlayarak araçlara aktardığı bir
sunumdur. Başlangıçta sadece insanoğlunun beşeri ihtiyaçlarını,
karşılanmasından yola çıkarak günlük yaşamın içine kattığı becerileri zaman içerisinde giyim, kuşam,
dokuma, işleme, süsleme, mimari gibi birçok alanda ilkel halinden çıkmış zamanla da kendisini halk sanatına dönüştürmüştür.
Bu durumun temelinde halkın beğeni algısı yatmaktadır.
Halkın beğeni algısı
aynı zamanda toplumun sanat yorumuyla
paralellik
gösterir ki bu durum sanatsal yorum için önemli bir
bilgi birikimidir. Sanatsal beğeninin oluşum süreci, zaman içerisinde toplumların
duygu, düşünce, teknik
ve estetik
üsluplarıyla birleşerek el sanatları ürünlerinin çeşitlenmesine
ve çoğalmasına da neden olmuştur. Bu
ürünler zaman
içerisinde
özellikle kadınlar
tarafından tasarlanıp, el emeği
olarak
sandıklarda saklanıp, çeyiz olarak anneden kıza miras olarak aktarılarak, Türk kültürünün önemli bir parçası haline gelmişlerdir. Bu mirasın önemli bir temsilcisi olan Gaziantep yöresine ait Antep İşi ise
meşakkatli bir
işleme tekniği olmasının yanında tarihsel ve
kültürel bir
birikime sahip
olmakta ve günümüzde kadınlar arasında hanım usta ve çırak ilişkisiyle öğretilen bir meslek olarak kabul edilmektedir. Bu makalede, alan araştırması ve kaynak taraması sonucu elde
edilen Antep İşinin tarihi ve
kültürel değeri, yapılış amacı, kullanım yeri, işleme aşamaları, teknikleri ve işlemede kullanılan malzemeleri hakkında elde edilen bilgiler yer almaktadır. Bulgular sonucunda bu el sanatının, günümüzde
ki durumu değerlendirilmekte ve
Somut Olmayan Kültürel Miras’ın önemli bir parçası olan
Antep İşlerinin gelecek kuşaklara sağlıklı bir şekilde ulaştırılması için çözüm önerileri sunulmaktadır.
Bölüm | Mevcut Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Kasım 2017 |
Gönderilme Tarihi | 7 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 2 |
The open access statement