Travmatize insanlar terapistin fazilet
ve yeterliliğine güvenmek için umutsuz bir ihtiyaç hissetse de güvenmez, zira
güven kapasitesi travmatik deneyim tarafından hasara uğratılmıştır. Başka
terapötik ilişkilerde bir miktar güven baştan varsayılabilirken, bu varsayım
travmatize insanın tedavisinde asla garanti değildir. Ancak içsel iyileşme
yolunu izleyenler, içsel bir istek duydukları anda dışsal problemlerini
çözebilecekleri konusunda kendilerine güvenleri tamamlanır. Bu yeniden
deneyimleme içsel iyileşmenin kısmen; acı verici malzeme üzerinde çalışmak,
buna duyarlılığı azaltmak ve bütünleşmiş olarak görünmektir. Acı ikileminin
travma terapisi için önemli sonuçları vardır. Bunlar bireyin devam eden
yaşantılamasının farkında olmasını teşvik eden, acı veren anılara baş edebilir
miktarda erişime imkân veren, sürmekte olan ıstırabın temeline yönelik daha
derinlemesine iç görüyü teşvik eden yaklaşımın yararlı olacağını
söyleyebiliriz. Diğer yandan istenmeyen duygusal durumları sadece uyuşturan ya
da maskeleyen ilaçların ya da dikkati dağıtan, sadece desteklemeye odaklanan
veya hatta kaçınmayı öğreten terapilerin daha etkisiz olabileceğini
söyleyebiliriz Travmaya bağlı mütecaviz belirtiler gösteren kişiler bir bakıma;
stres yaratan düşünceleri, hisleri, anıları sindirmeye ve içsel olarak
çözümlemeye çalışmaktadırlar. Bu bakış açısı travma sonrası belirtiyi, içerik
itibariyle patolojik olmaktan ziyade bir ölçüde uyuma yönelik ve iyileşme
merkezli olarak yeniden organize eder. . Bu bakış açısı terapiste, dile getirilen
duygusal acıyı sadece duygusal acı olarak net bir biçimde anlamlandırma imkânı
sağlar. İçsel iyileşme durumuna doğru giden adım adım hareketleri içeren farklı
süreçler bulunmaktadır. Travma sonrası psikolojik hasara yönelik müdahaleler
varoluşsal ve ümit verici olmalıdır. Bu çalışmada travma terapileri ve çağdaş
uygulamalar tanıtılmaya çalışılmıştır.
Konular | Psikoloji |
---|---|
Bölüm | Mevcut Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 13 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 3 |
The open access statement