Günümüz
demokrasilerinin en temel yapı taşlarından biri olan katılım her ülke ve
sistemde farklı anlaşılmakta ve yorumlanmaktadır. Türkiye’de ise katılımcılık,
insanlar tarafından sadece istişari nitelikte bir düşünce belirtmekle sınırlı bakış
açısı olarak algılanmaktadır. Çünkü halk sadece genelde değil, kendilerini
yönetim açısından ulaşabilir hissettikleri yerelde de karar alma
mekanizmalarına katılım göstermekten çekinmektedir. Nitekim yerelde yeni
katılım araçlarından biri olarak sunulan kent konseylerinin işlevleri hakkında tereddütler
bulunmaktadır ve kent konseyleri karar ve uygulama merciinden ziyade tavsiye
makamı olarak görülmektedir. Bu da katılım oranlarını düşürmekte ve istenilen
katılım yoğunluğunun gerçekleşmemesine sebebiyet vermektedir.
Bu
bağlamda ele alacağımız Adana Kent Konseyi, Türkiye’nin ilk kent konseylerinin
başında gelmektedir. 2001 yılında faaliyetlerine başlayan Adana Kent Konseyinde,
katılım ve gönüllülük açısından ilk dikkat çeken husus, bütün katılımcıların
eşit olarak temsil edilemediği ancak dezavantajlı konumda olan kadınların ve
gençlerin temsiliyet sorunu yaşamadığı görülmüştür. Bu kapsamda araştırmanın
amacı; kent konseylerinde halk katılımı ve gönüllülüğü Adana özelinde ortaya
koyarak genel bir çerçeve oluşturmak ve temsil imkânı bulamayan toplum
kesimlerine ilişkin çözüm önerileri sunmaktır.
Bu
çalışmada halk katılımı ve gönüllülüğün önemi anlatılıp, çerçevesi çizildikten
sonra Adana Kent Konseyi özelinde değerlendirilmesi yapılmıştır. Çalışmanın
teorik çerçevesi oluşturulurken yerli ve yabancı literatürden yararlanılmış;
Adana Kent Konseyi’nde halk katılımı ve gönüllülük incelenirken örnek olay
yöntemi kullanılmıştır.
Bölüm | Mevcut Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 3 |
The open access statement