Züppe tipi,
Tanzimat Dönemi’yle birlikte ortaya çıkan ve alafrangalaşma yolundaki her adımı
mubah sayan, Batılılaşmayı sadece şekle indirgeyen bir anlayışa sahiptir.
Batılılaşmanın özünü kavramayıp sadece göstermelik bir anlayışla hareket eden
bu tipler; cümlelerinin arasına Fransızca kelimeler sıkıştırmayı, landolara
binmeyi, mesire alanlarında gezinmeyi vb. Batılılaşmanın gereği olarak gören
tiplerdir ve Tanzimat romancıları tarafından ironik bir dille
eleştirilmişlerdir. Züppe tipi, Tanzimat Dönemi sonrasında toplumsal değişimle
birlikte tipin karakteristik özelliklerini devam ettirir; fakat bazı
dönüşümlere uğrar ve “aylak” tipi olarak niteleyebileceğimiz bir tipe dönüşür.
Belirli bir
hedefi olmadan yaşamını sürdüren, hayatı umursamayan, günübirlik yaşayan başına
buyruk kimseler için kullanılan “aylaklık” ifadesi; modern toplumla birlikte
yeni bir varoluş hâli olarak ortaya çıkar. Okumuş, kendini toplumdan üst bir
konumda gören, kibirli, aklından geçeni hiçbir ölçüt veya ahlaki kuralı dikkate
almadan uygulayan, toplumdan kopuk bir biçimde minik bir topluluk içinde
yaşamını sürdüren “aylak tip”; züppe
tipinden başka bir türlü, evrilmiş bir züppedir. Bu bağlamda çalışmamız, aylak
tipinin züppe tipinin bir devamı ve evrilmiş hâli olduğu tezini tartışmayı ve
züppe tipinin aylaklığa dönüşürken geçirdiği değişimi ortaya çıkarmayı
amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Mevcut Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2018 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 3 |
The open access statement