Hastane sayısındaki hızlı artış ve özel
hastanelerin giderek yaygınlaşması, rekabet ortamını, rekabet ortamı da sağlık
hizmetlerinde kalitenin gün geçtikçe daha çok ön plana çıkmasını sağlamıştır.
Toplumun bilinçlenmesi ve gelir seviyesinin artması ile sorgulayan, daha iyi
hizmet almak isteyen bir hedef kitle ile karşı karşıya kalınmıştır. Günümüzde, işletmeler, bu kıyasıya rekabette
başarılı olmak, bir adım öne çıkabilmek ve hepsinden önemlisi bu başarıyı
sürdürebilmek için insan gücüne yatırım yapmaktadır. Her alanda olduğu gibi
sağlık alanında da başarılı ve kaliteli bir hizmet sunumu için etkili bir
iletişime ihtiyaç vardır. Bu tanımlayıcı çalışmanın
amacı; Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki hasta şikâyet yönetim sisteminin
incelenmesi, hasta ve hasta yakını şikâyetlerinin dağılımının irdelenmesi ve
illerin bölgesel gelişmişlik düzeyine göre bu şikâyetlerin
değerlendirilmesidir. Hasta şikâyetleri, 2007 yılında 10.478 iken, bu
sayı yıllar itibariyle artarak 2012 yılında 23.921’e ulaşmış, ancak bu tarihten
itibaren azalmaya başlayarak 2013 yılında 19.266, 2014 yılında 14.291 olmuştur.
Eğitim seviyesi arttıkça şikâyet hakkının kullanılma oranı da artmaktadır.
Gerçekleşmiş olan şikâyetlerin, %36,9’u üniversite ve üzeri bir seviyede eğitim
almış kişiler tarafından yapılırken, eğitim seviyesi azaldıkça şikâyet
mekanizmasının kullanılma durumu azalmakta, okur-yazar olmayan şikâyetçilerin
oranı %1,3’e kadar düşmektedir. Eğitim seviyesi arttıkça beklentilerde de artma
olmaktadır. Kamu hastanelerini en çok
şikâyet edenler, gene kamu personelleridir. Hasta şikâyetleri konusunda öne
çıkan bölge, %22,2 ile İstanbul Bölgesidir. Hastane birimleri itibariyle
dağılım, %44,7 ile poliklinik hizmetlerinde yoğunlaşmaktadır. Hasta
şikâyetlerinin yoğunlaştığı konuların başında %45,2 ile hizmetten genel olarak
faydalanamama gelmektedir. Analizler yapılarak, hasta ve hasta yakınlarının
şikâyetlerinin bölgesel gelişmişlik düzeyi ile alakası değerlendirilmiştir.
Bölgesel gelişmişlik düzeyi yükseldikçe şikâyet sayılarının da fazlalaştığını
görmekteyiz. Bu bulgular, hastaların; doktor sayısı, yeterli araç gereç,
sosyoekonomik gelişmişlik göstergelerinden ziyade sağlık hizmeti sunumu
yapmakla görevli kişilerle iletişim veya hastane işleyişiyle ilişkili
sıkıntıları daha ön planda almış oldukları ve eğitim düzeyi, bölge gelişmişlik
düzeyi gibi faktörler arttıkça, beklentilerde de artma olduğu sonucuna
götürmektedir.
yoktur
-
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Mevcut Sayı |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 4 |
The open access statement