The U.S. Women's Health Movement WHM , which was launched in the late 1960s and early 1970s, aimed to decrease the medicalization of women’s reproductive lives and increase women’s control over their bodies and health. Its main aim was to empower women in health services. Addressing the gap in the literature on the in-depth exploration of empowerment as it relates to the movement and as perceived by the women receiving reproductive care, I conducted a study between 2001 and 2002 that investigated the legacy of the WHM in the 21st century through the operation of two women-controlled agencies in the Northeast of U.S. My focus was on how women receiving care themselves defined and experienced empowerment as affected by agency, community, and societal factors. I found that empowerment in birth control and abortion care was experienced and defined not as control but as safety and respect. Women discussed aspects of access and service delivery characteristics mainly within the framework of respect and humane care, revealing that women receiving care recognize the ethics of care that are emphasized in feminist models of care and its intricate relation to feeling empowered. Their references to vulnerability, and judgmental, directive and inhumane care in other providers and the emphasis on safety though point to the ongoing influence of medicine and the antiabortion movement on the Women’s Health Movement and women’s sense of empowerment in reproductive health care
women’s health movement empowerment abortion birth control ethics
1960’ların sonu 1970’lerin basinda ivme kazanan Amerikan Kadın Sağlığı Hareketinin amacı kadınların üreme hayatlarındaki tıbbileşmeyi azaltmak ve kadınların kendi bedenleri ve sağlıklari üzerindeki güç ve haklarını arttırmaktı. Esas amaç kadınların sağlık hizmetlerinde güç kazanmaları idi. Kadın üreme sağlığı literatüründe güç kazanma kavramının empowerment Amerikan Kadın Sağlığı Hareketi ile ilintili olarak ve özellikle de çalışanların degil de hizmet gören kadınların gözünden yeterince araştırılmamış olması üzerine, 2001 ve 2002 senelerinde, Kadın Sağlığı Hareketi’nin 21. yuzyıldaki mirasini araştırmak ve kadınların güç kazanmayı nasıl tanımladıkları ve deneyimlediklerini bulmak icin Amerika’nın kuzeydoğusunda iki kadın saglığı merkezinde araştırma yürüttüm. Bulgularıma göre kadınlar doğum kontrolü ve kürtaj hizmetlerinde guc kazanımını kontrolü eline almak degil de kendini güvende hissetmek ve saygı duyulmasi şeklinde yorumluyor ve deneyimliyorlardı. Kadınlar, genel literatürde hizmetlere ulaşım access ve hizmet dağılım şekilleri service delivery characteristic olarak tanımlanan boyutları, saygı ve insancıl bakım olarak yorumladılar. Bu da feminist sağlık hizmeti modellerinde vurgulanan hizmet/bakım etiğinin ve bunun guc kazanımına yakın ilişkisinin kadınlar tarafindan da tanındığını gösteriyor. Fakat, kadınların güç yerine güven üzerinde duruşları ve bu merkezler dışındaki jinekolojik ve kürtaj hizmetlerinde hissettikleri savunmasızlık ve onları yargılayan, onlara hükmetmeye çalışan, ve insancıl olmadığını düşündükleri deneyimleri, Amerika’da tıbbın ve kürtaj karşıtı hareketin Kadın Sağlığı Hareketi ve kadınların üreme sağlığında güç kazanımları üzerindeki etkisini gösteriyor
Kadın Sağlığı Hareketi güç kazanımı kürtaj doğum kontrolü etik
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 1 Sayı: 2 |