İsrail ve Batı Şeria'da Kadınların Siyasal Hareketleri: Meydan Okuyan iç Tartışmalar İsrail Filistin savaşı bağlamında, kadın aktivistlerin dışlayıcı etnik milliyetçiliğe dayalı kimlikleri feminist ve barış odaklı yaklaşımlar yoluyla aşmak için oynadığı rol, akademi ve taban örgütlenmesi aktivizmlerinin temel meselesidir. Bilhassa bu makale, Filistinli ve İsrailli Yahudi kadınların hem kendi toplumlarında hem de ortak projelerinde deneyimledikleri insiyatiflere, en iyi bilinen örneklerinden biri, Jerusalem Link’e odaklanmaktadır. Yine de, mevcut durum çatışmayı uygulanabilir bir çözüme götürme amacındaki alternatif politik eylemlilikleri bağlamlama oturtabilmenin önünde tartışmalı engelleri göz önüne seriyor. Her ne kadar kadın aktivistler, çatışan anlatılar arasında eşitlikçi ve dialoğa dönük ilişkiler kurmaya çabalasalar da, son on senede bu tür ilişki anları, “işgalci” ve “işgal olunan” arasındaki iç asimetrileri üretmeye devam etmiştir. Bu devamlılık, İsrail’in silahli işgalini sonlandıracak ortak bir öneri geliştirememiş ve dolayısıyla, çatışmanın adil şekilde çözüme ulaşmasını sağlayamamıştır
İsrail/Filistin etnik milliyetçilik ordu işgali çatışma çözümü feminizm
In the context of the Israeli-Palestinian conflict, the role played by women activists in overcoming exclusivist ethno-national narrative identities by means of feminist as well as peace-oriented perspectives represents a central issue within grassroots activism and academia. In particular, the paper focuses on the main initiatives experienced by Palestinian and Israeli Jewish women in both their own societies and joint projects, such as the most well known, Jerusalem Link. Nevertheless, the current reality reveals controversial obstacles to contextualise these alternative political actions with the aim of suggesting feasible conflict resolutions. Although women activists have attempted to build egalitarian and dialogical relationships across conflicting narratives, in the last decade the majority of such instances have continued to produce internal asymmetries between the “occupier” and the “occupied”, without achieving a common proposal to end the Israeli military occupation, and, as a consequence, a just resolution of the conflict
Israel/Palestine ethno-nationalism military occupation conflict resolution feminism
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 5 Sayı: 2 |