Bu çalışma, “‘Okumuşluk ele geçmez’ Türkiye’deki Dom ve Abdal Çocukların Eğitim Durumu: Antep ve Urfa Örnekleri” adlı projenin saha çalışmasının yöntem tartışmalarını sunmaktadır. Sahada katılımcılara ulaşma süreçlerine, “Çingenelere ulaşmak zor” kabulünün eleştirisi üzerinden odaklanan bu çalışma, “akışkan” bir yöntemle gerçekleşen görüşmelerde araştırmacının içeriden/dışarıdan konumlanmasında rol oynayan durumları analiz etmektedir. Araştırmacıyla katılımcı arasındaki güç ilişkileri kesişimsel bir perspektifle ele alınırken, dezavantajlı katılımcılarla yürütülen projelerde katılımcının iyi olma halini gözetmenin sahada yol açtığı ikilemler ise feminist etik üzerinden tartışılmaktadır. Çalışmanın nihai hedefi, çoğunlukla güvencesiz ve düşük gelirli işlerde çalışan Dom ve Abdal gibi göçebe/yarı-göçebe toplulukları odağına olan çalışmaların feminist yönteme daha çok başvurması önerisinde bulunmak olacaktır. Zira, feminist yöntem araştırmacıya, sahadaki hiyerarşileri, “ayrıcalıklı” konumların istikrarsızlığını ve “araştırdığı” muhatabının öznellik süreçlerini fark etmesini olanaklı sağlayacak bir anlama zemini oluşturmaktadır.
This study presents the methodological discussion of the fieldwork of the project named “’Being educated is a distant dream to us’ Dom and Abdal Children’s Education in Turkey: The cases of Antep and Urfa”. Focusing on the processes that make it difficult and easier to reach the participants in the field, this study analyses the situations that play a role in the insider/outsider positioning of the researcher in the interviews held with a “fluid” method. While the power relations between the researcher and the participant are handled with an intersectional perspective, the dilemmas in researcher’s role to providing of well-being of participants in projects conducted with disadvantaged participants are discussed through feminist ethic. Although there are many studies on disadvantaged communities such as Dom and Abdal in Turkey, there are not many studies focusing on methodological discussions. Aiming to fill this gap in the Turkish literature, this study will propose to researchers who focus mostly on Gypsy/Nomadic communities working in precarious and low-income jobs, to refer to feminist method discussions. Since, the feminist method provides an understanding ground that will enable the researcher to realize the hierarchies in the field, the instability of "privileged" positions, and the subjectivity of the participants.
Feminist methodology Dom Abdal fieldwork experience researcher
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 14 Sayı: 1 |